SlideShare uma empresa Scribd logo
1 de 107
Baixar para ler offline
Pilavlar / Araştırma 
Giriş 
Pilavlar, Anadolu’da aileyi, bereketi, birlikteliği temsil 
eder. İçindeki malzemeler, yapılış süreleri ve biçimleri 
bölgesel ve kültürel olarak değişkenlik gösterse de, 
temelinde bir arada olmayı ve paylaşmayı temsil eder. Bu 
sebeple, pilavlar hakkında bilinen en önemli inançlar-dan 
biri, tek bir pirinç tanesi bile ziyan edildiği takdirde 
günah işlendiğidir. 
Anadolu’da pilavlar ve pilavlar üzerine seremonilere 
girmeden önce pilavın, pirincin ve bulgurun 
Anadolu’daki yolculuğunu anlatmak gerekiyor. Bu fasılda 
ele alınan konu pirinç ve bulgurdan da öteye geçip 
Gastronomika’nın tanımladığı Anadolu’daki mutfak 
farklılıkları ve pilav yapma tekniğinin bu topraklara 
girişinin üzerinde durmak da amaçlanmıştır. Pilav 
araştırmaları boyunca elde edilen bilgiler çeşitliliği, her 
pilav reçetesinin bölgesel ve yöresel farklılıklarının 
sembolizm ile birlikteliğine de rastlanmıştır. Kullanılan 
malzemeler, sezonluk, bölgesel ve hatta sınıfsal farklılıklar 
teşkil etmektedir. Öyle ki kullanılan miktarlar, baharatlar 
ve hazırlanma süreleri birçok yönden ekonomik olarak 
da farklılıkları temsil etmektedir. Kısacası her tahıl tanesi 
ayrı bir kültürü temsil etmektedir.
Buğday ve Bulgur 
Buğdayın, kaynaklara göre anavatanı Karacadağ, Urfa 
olarak geçmektedir. Yaklaşık 10.000 yıllık süreçte “verimli 
hilal” adı verilen Anadolu, Suriye, Ürdün, İsrail ve Filistin 
bölgelerinde yaygın bir şekilde yetiştiğine rastlanmıştır. 
M.Ö. 6500’lerde Mısır, Kıbrıs ve Hindistan’a ulaştığına 
inanılan buğdayın, M.Ö. 5000’lerde Avrupa, 
İskandinavya ve Britanya’ya ulaştığına inanılıyor. M.Ö. 
2800’lere gelindiğinde buğdayın Çin coğrafyasına 
ulaştığına inanılmaktadır. 
Bulgur ise buğdaydan üretilen bir tahıldır. Buğdaylar 
toplanır, kabuklarından ayıklanır ve kaynatılır. Ardından 
kaynatılan buğdaylar güneşte kurutulur ve “dibek” adı 
verilen değirmenlerde öğütülür. Öğütülmesi sırasında 
elde edilen tahılların kalınlığı, farklı reçetelerde farklı 
bulgurların kullanılmasını sağlamaktadır. Bu durum aynı 
zamanda, buğdayların öğütülmediği ve bütün halde kul-lanıldığı 
reçetelerin de var olmasını sağlamaktadır.
Anadolu’da buğday üretimi, ağırlıklı olarak İç Anadolu 
bölgesi olarak tabir edilebilecek bölgede gerçekleşmekte-dir. 
Bu sebeple, bulgur ve buğday tüketiminin sıkça 
rastlandığı bölgenin İç Anadolu bölgesi ve çevresi 
olduğu söylenebilir. Ancak tarih boyunca genel olarak 
bulgur ve buğday tüketimine Anadolu Halk 
Mutfakları’nda sıkça rastlanmaktadır. Bu tüketimin en 
ilkel ve en temel örneği olarak Keşkek ya da diğer adıyla 
Herise reçeteleri verilebilir; her ne kadar reçeteler bölgesel 
ve sezonsal olarak değişkenlik gösterse de, temel ihtiyaç 
buğday ve sudur. 
Anadolu’da bulunan pilav reçetelerinden birçok reçete 
buğday ve bulgur içermektedir. Bu fasıl çalışmasında buğ-day 
ve bulgur türleri ile gerçekleştirilen reçetelere ağırlık 
verilmiştir.
Tasarım Manifestosu 
Gastronomika farklı disiplinlerden katılımcıların 
beslenme ve üretim eylemlerini potansiyeller, denemeler 
ve sorgular üzerinden modern mutfağı hacklemek çıkışıy-la 
tartışan tasarım hareketidir. 
Günümüz kentinin topaç gibi fırıl fırıl dönmesinin şid-deti 
ve merkez kaç gücünün büyüklüğü öylesine etkili ki 
temel eylemlerimizden olan beslenme ve üretimi artık 
sürdürmek değil sürüklemek konumundayız. Zaman 
şu anda verilebilcek en değerli hediye haline gelmişken 
zaman kazanmak adına kaybolan eylemlerin potansiyeli 
nereye gidiyor? 
Sürüklemekte olduğumuz yemek kültürü Anadolu mut-fağında 
görülmez organik bir bağ ile mutfaktan mutfaklar 
olur iken şehirde nasıl atomize oluyor? Acaba gerçekten 
Baudrillard’ın 2006 da söylediği gibi iki kişi olarak birlik-te 
yaşamayı, bir kişinin yaşamını paylaşmayı düşünmek 
insanüstü bir şey mi? Gerçekten yalnızca kabileler, sokak 
çeteleri, mafya, gizli dernekler ya da sapkın toplulukların 
üyeleri mi birlikte yaşamayı sürdürebilirler? Mutfak üze-rinden 
tartışırsak koryan tezgah sadece senin mi?
Bu noktada söz konusu eylemleri sorgulamak ve aktörler-ine 
sorgulatmak Gastronomika: Tasarım hareketinin 
temelini oluşturmaktadır. 
Beslenme ve üretim sürecine dair tadların yitirilmesi 
eleştrilerini ortaya koyan şefler , bu süreçlerde kullanılan 
tasarımların kullanıcılar tarafından sorgulanmasının 
eksikliğini eleştiren tasarımcılar ve farklı disiplinlerden 
katılımcılar eleştrinin alternatif üretmesi gerektiği nok-tasında 
birleşerek çalışmaya başlamıştır. 
Çalışma süresince modern mutfağa dair öğelerin ve bu 
mutfağın üretimlerinin araştırılması anadolu mutfağının 
rejyönel verilerinin kimliklendirilmesi ve arşivlenmesi 
parametreleri oluşturacak , bu bilgiler ışığında standard-ize 
edilmiş göreceli “rasyonel’’ modern mutfakların hack-lenmesi 
gerçekleştirilecektir. 
Hackleme yayılmacı bir üslupla modern mutfağın 
değişkenlik ve geçicilik kazanmasına katkıda bulunacak-tır. 
Bu sayede mutfak sürekli devinen varyatif bir hacme 
dönüşecektir.
Mutfağın kullanıcısı aktör olarak insan hack etme süre-cinde 
yemeğin hammaddesinden saklama dolabının x 
şartlar altında y işlevini gördüğüne dair bilgilere ulaşacak 
bu sayede kendi mutfağını hackleyebilen , sorgulamayı bir 
alışkanlık olarak geri kazanan kişi olacaktır. 
Hack edilen mutfaklar bu uzun soluklu süreçte birlikte 
kullanım ya da mutfakların etkileşimi için özgün hamlel-erini 
birbirlerine sunacaklardır. Sürünmekte olan süreç 
yeniden üretime geçecektir. 
Gastronomika modern mutfağın hacklenmesi çıkışını iki 
temel eylem üzerinden tartışarak modern yaşama etki 
etmeyi amaçlayan araştırma arşivleme eleştirme ve alter-natif 
geliştirme grubu olarak çalışmalarını sürdürecektir.
Pirinç 
Pirincin, kaynaklara göre anavatanı Çin coğrafyası olup 
M.Ö. 8000 yılına dayandığı tahmin edilmektedir. Kuzey 
ve Batı Çin’de ilk tarımın gerçekleştirildiğine dair bilgile-rin 
bulunmasıyla beraber, ilerleyen zamanlarda Hindistan 
coğrafyası üzerinden dünyaya yayıldığı tahmin edil-mektedir. 
Pirinç bu tarihsel süreçte, Persler tarafın-dan 
Orta Doğu coğrafyasına ulaşmıştır. Batı ile olan ilk 
karşılaşmanınsa, Büyük İskender’in Hindistan Seferi 
sırasında olduğu düşünülmektedir. 13.yy’da 
Anadolu’daki Moğol İstilası ile beraber Anadolu’da ve 
Orta Doğu’da pirinç üretimine ve tüketimine rastlanır. 
Pirincin ve pilav tekniğinin Anadolu’ya İran üzerinden 
girdiğine inanılmaktadır. Öyle ki, pirinç ve pilav kelime-lerinin 
Farsça’daki “birinc” ve “pilaw” kelimelerinden 
türediği düşünülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu 
zamanında ise pilavdan bahsedilirken, “dane” kelimesi 
kullanılmıştır; “dane” sözcüğününse Hintçe’deki “dhan” 
ve Sankritçe’deki “dhanya”dan türediği düşünülmektedir. 
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, yaklaşık 18 adet 
pirinç tarımının yapıldığına ve tüketildiğine rastlan-mıştır. 
Bölgesel olarak detaylandırılırsa, Anadolu’dan 6 
adet (Harran, Antep, Beypazarı, Maraş, Niksar ve Siirt), 
Mısır’dan 6 adet (Mısır, Birimbol, Dimyat, Feraskur, 
Menzile ve Reşid), İran’dan 3 adet (Gilan, Hoy ve Re-van), 
Balkanlar’dan 2 adet (Berat ve Filibe) ve son olarak 
Hindistan’dan 1 adet (Basmati) olarak dağılmaktadır.
Pilavların asillik seviyesinde tüketimi ilk olarak Timur 
İmparatorluğu’nda at ve koyun etleri ile servis edilme-si 
ile başlamıştır. Osmanlı Sarayı’nda 15.yy’dan itibaren 
ziyafetlerde çeşitli etler ile servis edilmeye başlamıştır. 
Ancak, pirinç ve pilav tüketimi Anadolu Halk 
Mutfakları’nda neredeyse 19.yy’da yaygın olarak tüketil-meye 
başlanmıştır. Bunun sebebi, pirincin bulgura kıyasla 
daha zor ulaşılabilir olmasıdır. Büyük oranda ithal olarak 
gelen pirincin fiyat dalgalanmaları sebebiyle halkın gün-lük 
tüketimine girmesi uzun zaman almıştır; bu noktada 
bile pirinç neredeyse sadece merkez şehirlerde yaşayan 
halkların erişiminde olmuştur. 
Anadolu’da yaşayan halkların pirince ulaşılabilirliğinin 
zorluğundan dolayı, pilavlar ağırlıklı olarak düğünlerde 
ve özel günlerde yapılmaktadır. Bu sebeple reçetelerin 
çoğu yüksek derecede yağ ve et içeren pilavlardan oluş-maktadır. 
Ancak, Osmanlı Saray Mutfağı’nda ise pilavlar 
çeşitlilik göstermektedir; ziyafetlerde sıkça pilav yapıldığı-na 
rastlanmaktadır. Bu sebeple, Osmanlı Saray Mutfağı 
ve Anadolu Halk Mutfağı’nda bulunan pilav reçetelerinde 
temel farklılığın kullanılan baharat ve yağ oranları ol-duğunu 
söyleyebiliriz.
Pilavlar ve Pilav Raporları 
Dövme Pilavı 
Kökeni 
Ağırlıklı olarak Güney Anadolu ve Güneydoğu 
Anadolu’nun yemeği denilebilir. Özellikle Çukurova 
bölgesinde çokça yapılır. 
Açıklaması 
Dövme pilavı, aşurelik buğday adı verilen yarma buğday-dan 
yapılır. Anadolu’da Ramazan ayının simgesi haline 
geldiği söylenir ve Ramazanın ilk günü pişirilip halka 
dağıtılır. Sembolik olarak Ramazan ayının bereket ve bol-lukla 
geçmesini simgeler. 
Malzemeler 
Nohut 
Yarma Buğday 
Tavuk Suyu 
Tuz 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Yarma buğday ve nohut pişirilmeden önce 
ıslatılmalıdır. 
2-) Haşlama - Nohut ve yarma buğday tavuk suyunda 
haşlanır. Ön pişirme gerçekleştirilir. 
3-) Dinlendirme - Pilav hazırlandıktan sonra dinlendi-rilmelidir. 
Bölgesel Farklar 
Bölgesel olarak farklılıkları kullanılan proteinlerde 
görülmektedir. 
Kullanım Şekilleri 
a-) Sade servis edilir. 
b-) Proteinler (kuzu, dana, tavuk vb.) ile birlikte servis 
edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Dövme pilavının diğer isimleri gendime pilavı ve yarma 
pilavı olması sebebi ile kimi yerlerde dövme pilavı yerine 
gendime pilavı olarak geçmektedir.
Keşkek 
Kökeni 
Trakya, Batı Anadolu, Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve 
Karadeniz yemeğidir. 
Açıklaması 
Genelde düğün ve bayramlarda yapılan keşkek, yörelere 
göre farklılıklar gösteren ancak temelde yarma buğday ve 
etten oluşan geleneksel bir yemektir. Anadolu’da daha çok 
düğün yemeği olarak bilinir. 
Geleneksel olarak ıslatılan buğday bir tokmak yardımı 
ile bir kazanın içinde vurularak malzemenin iyice eri-mesi 
sağlanır. Yorucu bir sürece sahip olması sebebiyle 
genellikle imece usulü yapılır. Keşkek ne kadar kuvvetle 
dövülürse o kadar iyi olduğu söylenir. Bu sebeple çok 
iyi dövülmüş bir keşkeğe “sakız gibi keşkek” benzetme-si 
yapılır. Güveç, tencere veya büyük kazanlarda odun 
ateşinde pişirilir. 
Keşkek 2011 yılında UNESCO tarafından resmen koruma 
altına girmiştir. 
Malzemeler 
Buğday 
Et ya da Tavuk Suyu 
Kırmızı veya Beyaz Lifli ve Yağlı Etler 
Tuz
Teknikler 
1-) Islatma - Yarma buğday pişirilmeden önce ıslatıl-malıdır. 
2-) Haşlama - Seçilen etler suda haşlanır ve buğdaylar 
hazırlanan et suyuna eklenerek pişirilmeye devam edilir. 
3-) Dinlendirme - Pilav hazırlandıktan sonra dinlendi-rilmelidir. 
Bölgesel Farklar 
- Ayrancık, Sinop ve çevresinde yapılan türler kurutulmuş 
kırık mısır ve barbunya ile yapılır. 
- Çorum’da pişirilen etler ve buğdaya ayrı bir yerde ince 
ince doğranan soğan yağda pembeleştirilir ve ardından 
keşkek içerisine eklenip boza kıvamına gelene kadar 
dövülür. 
-Ayvalık’ta et olarak hindi eti kullanılır. 
- İç Anadolu’da kurutulmuş etten yapılan keşkekler bu-lunmaktadır. 
- Anonim olarak bilinen değişiklikler vardır. Kimi bölge-lerde 
kırmızı pulbiber, salça, soğan ve yağdan (Kullanılan 
yağ da değişkenlik gösterebilir.) oluşan bir sos ile servis 
yapılır.
- Genelde dana etli olarak yapılan keşkekin, tavuk eti ile 
de yapılan fazlaca çeşitleri vardır. Kimi yerlerde yanında 
haşlanmış tavuk, salçalı nohut yemeği, pirinç ya da bulgur 
pilavı ve ayran ile servis edilmektedir. 
- Bazı yörelerde keşkek etsiz olarak pişer ve üzerine 
eritilmiş tereyağı dökülerek servis edilir. 
Kullanım Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Yoğurt veya ayran ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- Herise, Etli Aşir - Hatay 
- Düğün Aşı - Uşak 
- Gelin Boğduran Gendime - Kayseri 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
Orta Doğu ülkelerinde keşkek yerine “herise” dendiği 
bilinmektedir.
Firik Pilavı 
Kökeni 
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yapılan 
firik pilavının Antep yöresine ait olduğu düşünülmekte-dir. 
Özellikle Hatay ve Kilis’te kullanımının ve tüketimi-nin 
yaygın olduğu bilinmektedir. 
Açıklaması 
Firik bulguru, olgunlaşmak üzere olan taze buğday 
tanelerinden elde edilir. Firik yapımının yörelere özgü 
çeşitli yöntemleri olsa da temel yöntem yeşil buğday 
başaklarının yakılarak tütsülemesidir. Mayıs ayı başların-da 
olgunlaşmış fakat hala yeşil olan buğday başakları 
oraklarla biçilir ve sapları ile kabukları birlikte yakılıp 
kendi ateşinde pişirilir. Böylece kendine has yanık ve 
dumanda tütsülenmiş bir kokusu ve tadı olur. Buğday-lar 
ateşte kurutulduğu için, içinde yanmış taneler ve sap 
saman olabilir. Bu sebeple tencereye atılmadan önce derin 
bir kabın içinde soğuk suyla yıkanmalı ve yüzeyine çıkan 
yanık parçalar ve saplar ayrılmalıdır. 
Malzemeler 
Firik Bulguru 
Et Suyu 
Tereyağı
Teknikler 
1-) Islatma - Firik bulguru pişirilmeden önce ıslatıl-malıdır. 
2-) Kavurma - Firik bulguru normal bulgur ve buğday 
pilavlarından farklı olarak kısa bir süre kavrulmalıdır. 
Böylece tütsü tadı daha fazla açığa çıkacaktır. 
3-) Haşlama - Kavrulan firikler et suyunda kısık ateşte 
pişirilir. 
Bölgesel Farklar 
Firik pilavının tam olarak söylenebilecek belirli bölgelere 
ait farkları yoktur. Fakat sade firik pilavı zamanla nohutlu, 
etli, tavuklu ve domatesli hatta patlıcan vb. ürünler ekle-nerek 
sebzeli yapılır hale gelmiştir. 
Kullanım Şekilleri 
a-) Direkt servis 
b-) Et ile servis 
c-) Tavuk ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Firik pilavı aslında ülkemizde genel olarak aynı isim ile 
bilinmektedir. Sadece Antakya’da “firik aşı” ya da “firikli 
aş” diye tabir edilir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
Orta Doğu ülkelerinde Firik bulguru pilavı sıkça tüketilir 
ve aynı isim altında bulunabilir.
Kavılca Bulguru Pilavı 
Kökeni 
Kavılca buğdayı Kars’ta yetiştirilen bir buğday türüdür; bu 
sebeple bu tarif Kars yöresine ait bir tariftir. 
Açıklaması 
Kaynaklara göre 10.000 yıl önce Hititlerin tükettiği bir 
bulgur çeşidi olduğu bilinmektedir. Kavılca bulguru, siyez 
bulgurunun soğuk iklime uyum göstermiş olan aynı 
familyadan gelen bir yaban buğdayıdır. 
Kavılca bulguru bol lifli yüksek proteinli ama düşük glu-tenlidir. 
Geleneksel olarak bulgur pilavı olarak tüketilmiş 
olsa da lahana salması ve süt çorbası yapımında da sıkça 
kullanılmıştır. 
Bu buğdayın tarımı bir süre durdurulmuş ancak daha 
sonra küçük bir gönüllü grup tarafından 2006’da yeniden 
tarımına başlanmıştır. Günümüzde Kars’ta 200’ün üze-rinde 
çiftçinin tekrar kavılca bulguru ürettiği bilinmekte-dir. 
Malzemeler 
Kavılca Bulguru 
Et Suyu 
Tereyağı
Teknikler 
1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içerisine 
alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Bulgur tereyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan bulgur et suyunda pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilav, üzeri bir bez ile örtülerek 
demlenir. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Sade servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Ekşili (Eğşili) Pilav 
Kökeni 
Siyez buğdayı Kastamonu’da yetiştirilen bir buğday 
türüdür; bu sebeple bu tarif Kastamonu yöresine ait bir 
tariftir. 
Açıklaması 
“Eğşili” pilav olarak da bilinen bu pilav ekşiliğini ekşi 
yoğurt ya da ekşi ayran kullanılmasından almaktadır. 
Pilavın bir diğer özelliği içerisinde siyez bulguru kul-lanılıyor 
olmasıdır. 
Siyez Bulguru üretimin en yoğun yapıldığı yer 
Kastamonu’daki İhsangazi’dir. Bu sebeple her yıl siyez 
bulgurunun ilk hasatıyla “İhsangazi Siyez Bulguru 
Festivali” yapılmaktadır. 
Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı Türkiye’de ilk Slow Food 
Presidia’sı olarak siyez bulgurunu ilan edilmiştir. 
Türkiye’nin ilk presidium ürünüdür. Bunun sebebi ge-netiği 
bozulmamış tek tahıl olduğu söylenmesidir; aynı 
zamanda yüksek derece antioksidan içerir.
Malzemeler 
Ekşimiş Yoğurt 
Siyez Bulguru 
Kuru Soğan 
Pirinç 
Taze Soğan 
Dereotu 
Maydanoz 
Ebegümeci 
Isırgan otu 
Nane 
Asma Yaprağı 
Domates Salçası 
Biber Salçası 
Kuru Nane 
Kırmızı Biber 
Tereyağı 
Teknikler 
1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içerisine 
alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Kuru soğanlar, domates ve biber salçası 
kavrulur; asma yaprakları, ebegümeci, ısırgan otu ve na-neler 
eklenip biraz daha kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan ürünlerin üzerine bulgur, kuru 
nane ve kırmızı biber ile et suyu eklenerek pişirilir. 
4-) Ekşileme - Pişen yemeğin üzerine ekşimiş yoğurt 
eklenip karıştırılır.
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Eritilmiş sıcak tereyağ ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Müceddere 
Kökeni 
Orta Doğu kökenli bir yemektir. Kaynaklara göre 
Suriye’deki etkileşimler ile edinilen bilgilerle geliştiril-miştir. 
Ülkemizde en fazla Kilis yöresinde uygulanması 
sebebiyle Kilis pilavı olarak bilinmektedir. 
Açıklaması 
Kaynaklara göre bir ortaçağ yemeğidir. İsmini 
görüntüsünden aldığı söylenir. Müceddere, Arapçada-ki 
“cederi” sözcüğünden türemiştir; mücedder, çiçek 
çıkarmış ve çiçek bozuğu kişi anlamına gelmektedir. 
Mercimek, Farsçada merdümek yani göz bebeği anlamına 
gelir. Aynı zamanda eski bir adak yemeğidir. 
Müceddere 15. yy’da et ile hazırlanan bir reçeteymiş ancak 
günümüze kadar olan süreçte değişikliklere uğramış. Bu 
reçetenin 15. yüzyıldan bugüne değişmeyen tek bölümü 
üzerine yakılmış soğan ile sunumu olduğu söylenebilir. 
Malzemeler 
Mercimek 
Bulgur 
Soğan 
Zeytinyağı 
Tuz 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Mercimek ve bulgur pişirilmeden önce 
ıslatılır. 
2-) Kaynatma - Kaynar su içine önce mercimek, ardından 
bulgur eklenir ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. 
3-) Demleme - Mercimek ve bulgur pişince üzerine bir 
bez konularak kapatılır ve dinlendirilir. 
4-) Kavurma - Soğanlar zeytinyağı ile kavrulur ve 
yakılarak hazırlanır. Ardından bulgur ile servis edilir. 
Bölgesel Farklar 
Gaziantep, Kilis’te müceddere domates salçası ile hazır-lanır. 
Hazırlanış biçiminde domates salçası önceden 
kavrulup ardından su eklenerek tarifin yapımına devam 
edilir. 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Et ile servis 
c-) Yoğurt ile servis
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
-Anakız Pilav - Kastamonu 
-Ala Pilav - Batı Karadeniz 
-Mercimekli Aş - Gaziantep 
-Müceddere - Kilis ve Antakya 
-Anamaşı - Elazığ 
-Mahlüta Pilavı - Malatya 
-Mercimekli Bulgur Pilavı - Adana, Şanlıurfa, Karaman 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-Suriye’de “müceddere” olarak bilinir ve bulgur ile yapılır. 
Kırmızı biber, kimyon eklenerek yapılır. Soğan kavrularak 
ayran veya yoğurt ile servis edilir. 
-Ürdün’de “mdardra” olarak bilinir ve uzun kahverengi 
pirinç ve iri yeşil mercimekle yapılır. Soğan ile süslenip 
yoğurt ile servis edilir. Ürdün’de etli tariflere de rastlanır. 
-Mısır’da “migadara” olarak bilinir ve şehriyeli pirinç ile 
hazırlanır. Bazen şehriyeli pirinç pilavı, makarna, haşlan-mış 
nohut ile aynı tabakta kavrulmuş soğan üzerine do-mates 
sos dökülerek sunulur. 
-Fas’da “megaddara” olarak bilinir ve bütün mercimek 
yerine kırılmış kırmızı mercimek kullanılır ve bulgur 
yerine pirinç kullanılır. Üzerine yoğurt ve halka şeklinde 
kızartılmış soğan dökülerek servis edilir.
Loğlazlı Pilav 
Kökeni 
Gaziantep’in Nizip yöresine ait bir reçetedir. 
Açıklaması 
Nizip, Gaziantep’te börülceye “loğlaz” denilmektedir ve 
ismini buradan almıştır. Loğlazın tazesine de “löbye” de-nilmektedir. 
Malzemeler 
Börülce 
Bulgur 
Et Suyu 
Tereyağı 
Karabiber 
Kırmızı Biber 
Domates Salçası 
Tuz 
Teknikler 
1-) Islatma - Börülceler ve bulgur pişirilmeden önce 
bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve 
süzülür. 
2-) Kaynatma - Kaynar su içine önce börülceler, ardından 
bulgur eklenir ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. 
3-) Demleme - Mercimekler ve bulgurlar pişince üzerine 
bir bez konularak kapatılır ve dinlendirilir.
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Eritilmiş sıcak (Kızdırılmış) tereyağı dökülerek 
servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Loğlazlı pilav, Gaziantep dışındaki bölgelerde börülceli 
pilav olarak bilinmektedir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Meyhane Pilavı 
Kökeni 
Gaziantep yöresine ait bir tariftir. 
Açıklaması 
Asıl ismi “Meyhaneli bulgur pilavı” olmasına rağmen 
zamanla “Meyhane pilavı”’na dönüşmüştür. 
Hikayeye göre 1940’lı yıllarda Türkiye’de en çok rakı 
tüketilen şehir olan Gaziantep’te rakıdan sonra kişide 
oluşan acıkmayı hafif bir yemekle geçiştirmek için yapılan 
bir pilavdır. 
Malzemeler 
Bulgur 
Et Suyu 
Soğan 
Sarımsak 
Domates 
Yeşil Biber 
Domates Salçası 
Biber Salçası 
Tereyağı 
Pul Biber 
Karabiber 
Kuru Nane
Teknikler 
1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Soğan, sarmısak, yeşil biber, domates, do-mates 
salçası, biber salçası ve bulgur tereyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan malzemelerin üzerine et suyu 
eklenir ve kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. 
4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapa-tılarak 
dinlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
Kesin bir yöre bilgisine sahip olmamakla birlikte bazı 
yerlerde bulgur yerine pirinç kullanıldığı bilinmektedir. 
Aynı şekilde, bazı yerlerde de bulgurlu yapılsa da içerisine 
nohut eklendiği görülmektedir. 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Eritilmiş sıcak (Kızdırılmış) tereyağı dökülerek 
servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Kimyonlu Bulgur Aşı 
Kökeni 
Antakya yöresine ait bir tariftir. 
Açıklaması 
Antakya şivesine göre “kemunlü biberli aş” olarak bilinir. 
Her sene Ekim ayında yeni hasat zeytinyağlarının kalite-sini 
denemek için bu pilavın zeytinyağı ile yapıldığı bilin-mektedir. 
Malzemeler 
Bulgur 
Et Suyu 
Zeytinyağı 
Kimyon 
Soğan 
Kırmızı Tozbiber 
Teknikler 
1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Soğanlar, kimyon ve biber eklenerek 
kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan malzemeler ile bulgur et suyunda 
pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile örtülüp 
demlenmeye bırakılır.
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade sunum 
b-) Yoğurt ve acı turşu ile servis 
c-) Şalgam turşusu ve şalgam suyu ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Ülkemizde Hatay hariç her yerde Kimyonlu Bulgur Aşı 
olarak bilinir. Sadece Hatay ve yakınlarında şive farkı 
sebebi ile Kemunlu Biberli Aş olarak bilinir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Maklube 
Kökeni 
Maklube Arapça’daki “makluba” kelimesinden gelir ve 
“dönüştürülmüş’’, “ters çevrilmiş” gibi bir anlama gelir. 
Orta Doğu kültürü kökenli bir yemektir ve bu sebep-le 
Siirt ve Mardin gibi Orta Doğu kültürünün belirgin 
hissedildiği coğrafyalarda yoğunlukla pişirildiği görül-mektedir. 
Açıklaması 
Maklube reçeteleri genellikle çok büyük porsiyonlarda 
yapılır; paylaşmak üzere masanın ortasına yerleştiri-lir 
ve herkes aynı tabaktan maklubeyi paylaşır. Cemaat 
toplantıları ve dini toplantılarda yapıldığı sıkça görül-mektedir. 
Makbule kendi tepsisinde sunulur ve geleneksel 
olarak yer sofrasında yenmelidir. 
Malzemeler 
Pirinç 
Et Suyu 
Patlıcan 
Zeytinyağı 
Soğan 
Kuzu Eti 
Tereyağı
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinçler pişirilmeden önce bir kap içine 
alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kızartma - Patlıcanlar dilimler halinde kesilerek zey-tinyağında 
kızartılır. 
3-) Kavurma - Soğan, pirinç ve kuzu eti tereyağı ile 
kavrulur. 
4-) Haşlama - Pirinç, soğan ve kuzu eti, et suyunda pişiri-lir. 
5-) Kapama - Hazırlanan pilav, patlıcanların içine yerleşti-rilip 
kapatılır ve demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
Hatay bölgesinde maklube ters çevrilmeden, güveç içinde, 
etrafına patlıcan döşenerek yapılmaktadır. 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Mevsim salatası ve yoğurt ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
-
İç Pilav 
Kökeni 
Kaynaklarda kesin bir bölge belirtilmemektedir. 
Açıklaması 
Genellikle iç dolgu malzemesi olarak kullanıldığı görülse 
de meze veya ana yemek olarak tüketildiği de görülmek-tedir. 
En yaygın kullanımı, kümes hayvanlarının içlerinin 
doldurulması ya da zeytinyağlı dolma, zeytinyağlı sar-ma 
gibi reçeteler adına farklı birkaç malzeme ile iç harcı 
olarak kullanılmasıdır. 
Bazı tariflerde aromatik tatlandırmalarda turunçgiller, 
adaçayı ve defne yaprağı da kullanılmaktadır. Bu durum 
iç pilavın sezon ve yöre bazlı olarak rahatlıkla değişkenlik 
gösterebileceğini belirtmektedir. 
Malzemeler 
Pirinç 
Et Suyu 
Çam Fıstığı 
Soğan 
Kuş Üzümü 
Tarçın 
Karabiber 
Dereotu 
Tereyağı
Teknikler 
1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. Pi-rinç 
pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. 
Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç, soğan, çam fıstığı, kuş üzümü te-reyağında 
kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan tüm malzemeler et suyunda pişi-rilir. 
4-) Tatlandırma - Tüm baharatlar ve yeşillikler pilava 
eklenip karıştırılır. 
5-) Demleme - Pişirilen pilav fırından çıkarılıp üzerine 
bez örtülüp demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
Herhangi bir bölgeye özgülenmeden, kestane, tavuk, 
tavuk ciğeri, badem veya deniz ürünleri katılarak yapılan 
tarifler görülmektedir. İç pilav reçetelerinde görülen en 
belirgin farklılık, Anadolu’da batıya doğru gidildikçe 
tavuk kullanımının artmasıdır. 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) İç dolgu malzemesi olarak servis 
c-) Meze olarak servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Hamsili Pilav 
Kökeni 
Karadeniz Bölgesi’nde ve en yoğun Trabzon’da yapıldığı 
bilinmektedir. 
Açıklaması 
Karadeniz Bölgesi’nde en çok tüketilen proteinin balık 
ve en yaygın olarak kullanılan balık çeşidinin de hamsi 
olduğu bilinmektedir. Hamsi ile yapılan tarifler arasında 
en popüleri hamsili pilavdır. Hem besleyici hem de bolca 
bulunması popülerliğini arttırmaktadır. Hamsi kapama 
bu pilavların bir çeşididir. Hamsili pilav için genellikle iri, 
sert ve yağlı olan hamsiler tercih edilmektedir. Hamsinin 
mevsimi, Aralık-Ocak-Şubat ayları olduğundan en çok bu 
dönemde tüketildiği bilinmektedir. 
Malzemeler 
Pirinç 
Hamsi 
Soğan 
Tereyağı 
Et Suyu 
Kuş Üzümü 
Çam Fıstığı 
Dereotu 
Tarçın 
Yenibahar 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. Pi-rinç 
pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. 
Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç, soğan, çam fıstığı, kuş üzümü te-reyağında 
kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan tüm malzemeler et suyunda hafif 
diri kalacak şekilde pişirilir. 
4-) Tatlandırma - Tüm baharatlar ve kıyılmış dereotu 
pilava eklenip karıştırılır. 
5-) Kapama - Kaba açılan hamsilerin içine pilav yer-leştirildikten 
sonra, hamsiler ile kapatılır. 
6-) Fırınlama - Hamsilerin içine yerleştirilen pilav, kapa-tılarak 
fırınlanır ve son pişirilme gerçekleştirilir. 
Bölgesel Farklar 
Bazı bölgelerde kapama şekli yerine hamsi içine 
karıştırılarak pişirildiği bilinmektedir. 
Sunum Şekli 
Sade servis (yukarıda anlatıldığı gibi) 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Hamsili pilav dışında hamsi kapama olarak da bilinen pi-lavın 
sadece sunumu şekilleri değişkenlik göstermektedir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Perde Pilavı 
Kökeni 
Siirt’e ait çok eski bir Türk yemeğidir. Kökeninin Orta 
Asya kültürüne dayandığı düşünülmektedir. 
Açıklaması 
Geleneksel olarak fes şeklinde, bakır bir tencerede hazır-lanır. 
Perde pilavını oluşturan her malzemenin her biri ayrı bir 
mesaj içerir. Yeni evlilerde kayınvalide el yapımı yufka 
ile kaplanmış bu pilavı verirken pilavdaki malzemeler 
ile mesaj vermektedir. Kayınvalide pilavı verirken “Evin 
sırlarını, sorunlarını saklamalı ve kimseye belli etmemeli-sin.” 
öğüdünü vermek ister. Böylelikle, pilavın yufkası 
gelinin manevi bağlılığını ve korunmuşluğunu sembolize 
etmektedir. Pilavda kullanılan pirinçler evlilikte bolluk 
ve bereketi temsil ederken, pilavda kullanılan bademler 
erkek torun, dolmalık fıstıklar ise kız torun hasretini tem-sil 
etmektedir. Kuş üzümleri sağlığı temsil ederken, acı 
ve tatlı baharatlar ise hayatın acı ve tatlı günleri anlamını 
taşır. Siirtli gelinler karabiberin sembolize ettiği şeyin 
kaynana olduğunu mizahi bir dil ile anlatmıştır. 
Eskilerde tavuk eti yerine horoz veya keklik eti kul-lanılırmış. 
Horoz eti evin reisi olan erkeği temsil ederken, 
zamanla evin reisi konusu tartışılır bir hal alınca tavuk eti 
de kullanılır olmuştur.
Malzemeler 
Pirinç 
Tavuk Suyu 
Tavuk Eti 
Tereyağı 
Badem 
Dolmalık Fıstık 
Tuz 
Karabiber 
Yoğurt 
Yumurta 
Un 
Teknikler 
1-) Hamur Yapma - Tereyağı, yoğurt, yumurta, su ve un 
ile perde pilavının hamuru yoğrulur. 
2-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
3-) Haşlama - Tavuklar haşlanır ve tiftiklenir. Tavuk suyu 
hazırlanır. 
4-) Kavurma - Pirinç ve dolmalık fıstıklar tereyağı ile 
kavrulur. 
5-) Haşlama - Tavuk suyu eklenir. Kısık ateşte pilav pişi-rilir. 
6-) Kapama - Kaba açılan hamur içine pilav yerleştirildik-ten 
sonra kapatılır. 
7-) Fırınlama - Hamur içerisine yerleştirilen pilav, kapa-tılarak 
fırınlanır ve son pişirilme gerçekleştirilir.
Bölgesel Farklar 
Çeşitli yörelerde iç pilav yapımında pilava tavuk, 
tavuk ciğeri ve bezelye eklenir. Aynı şekilde dış hamurun 
kapanış şekli değiştirilip örgü şeklinde hazırlanır. Bu 
reçete “Örgülü Pilav” olarak bilinmektedir. 
Sunum Şekilleri 
Hazırlanan pilavın hamurdan kabuğu dilimlenerek sade 
servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Bıldırcın Kapama 
Kökeni 
Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki hakimiyeti döne-minde, 
Balkan topluluklarından göç edenlerin yerleştiği 
Kırklareli’nde bu coğrafyanın etkisine sahip bir mutfak 
kültürü vardı. Bu mutfak kültürü av etleri ile hazırla-nan 
birçok reçete ile çeşitlilik göstermektedir. Bu pilavın 
Kökeni Kırklareli’ne göçen Balkan topluluklarına dayan-maktadır. 
Açıklaması 
Kapama tavuk, kuzu, bıldırcın, balık vb. protein ürünle-rinin 
hazırlanmış pilav üzerine yerleştirilip fırında pişi-rilerek 
hazırlanan bir pilav türüdür. 
Malzemeler 
Pirinç 
Tavuk Suyu 
Bıldırcın 
Soğan 
Tereyağı 
Zeytinyağı
Teknikler 
1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. 
Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile 
kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Mühürleme - Bıldırcınlar zeytinyağında mühürlenir. 
Ardından kenara alınıp bekletilir. 
3-) Kavurma - Tereyağında soğan ve pirinç kavrulur. 
4-) Haşlama - Kavrulan pirinç tavuk suyunda pişirilir. 
5-) Demleme - Pişirilen pilav fırından çıkarılıp üzerine 
bez örtülüp demlenmeye bırakılır. 
6-) Fırınlama - Pişirilen pilav bir fırın kabı içine dökülür 
ve üzerine bıldırcın yerleştirilip fırınlanır. 
Bölgesel Farklar 
İç Batı Karadeniz ve İç Anadolu taraflarında bu reçete 
genel olarak “kuşbaşı” olarak kesilmiş kırmızı etler ile 
yapılmaktadır. 
Sunum Şekilleri 
Sade servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
Suudi Arabistan, İran, Irak, Azerbaycan gibi ülkelerde de 
benzer şekillerde yapılır; pirinç yerine bulgur ile yapıldığı 
da görülmektedir.
Safranlı Pilav 
Kökeni 
Kökeni M.Ö. 3000-4000 yıllarına dayanır ve tarih bo-yunca 
birçok uygarlığın mutfağında önemli bir yere sahip 
olmuştur. Bunun nedeni, bitkinin toplanma aşamasının 
zorluğu ve az miktarda olmasıdır. 
Safran, Orta Doğu, Orta Asya, Hindistan, İran, Fas ve 
Avrupa mutfaklarında yaygın olarak kullanılmaktadır. 
Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini 
Osmanlı Saray Mutfağı’nda birçok reçetede bulunarak 
korumuş bir baharattır. 
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşadığı 
ekonomik güçlükler sebebi ile 20. yy’dan itibaren 
Anadolu’da üretimi ve ekimi azalmıştır. Ancak, 1913 
yılında Safranbolu ve Urfa illerinde tekrardan üretimine 
başlanmıştır. 
Açıklaması 
Osmanlı Sarayı’nda padişahların erkek çocuklarının sün-netleri, 
kızlarının da düğünlerinde halktan başlayıp üst 
kademe misafirlere kadar olan kitleye verilen ziyafetlerde 
en çok tereyağı, safran ve şeker tüketildiği bilinmektedir. 
Bazı kaynaklarda safranlı pilavın 1526-1858 yılları ara-sında 
Hindistan’da hüküm sürmüş imparatorların bir kolu 
olan Mughal’a ait olduğu görülmektedir.
Malzemeler 
Safran 
Pirinç 
Et Suyu 
Tereyağı 
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. 
3-) Su Baharatlandırma - Kullanılacak olan et suyu 
ısındıktan sonra içine safran eklenerek baharatlandırılır. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler içine safranlı et suyu 
eklenerek pişirilir. 
5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek 
demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Sade servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Harem Pilavı 
Kökeni 
Kaynaklarda Kökeni Osmanlı Saray Mutfağı olarak 
geçmektedir. 
Açıklaması 
Rivayete göre Osmanlı Saray Mutfağı’nda yapılan bu 
reçete hazırlanırken içine altın atıldığı ve bu altın kimin 
kaşığında çıkarsa altının o kişiye verildiği söylenmektedir. 
Osmanlı Saray Mutfağı’nda sıkça kullanılan malzeme-lerden 
biri olan safran, bu pilavda da bolca kullanılmak-tadır. 
Baharatlarla aroması kuvvetlendirilen harem pilavı, 
aynı reçete ile tavuk, keklik ve bıldırcın gibi kümes hay-vanlarıyla 
yapılmaktadır. 
Malzemeler 
Pirinç 
Safran 
Tavuk Suyu 
Tereyağı 
Kuş Üzümü 
Tarçın 
Zerdeçal 
Yenibahar 
Ceviz
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. Cevizler bir 
tava içinde yağsız olarak kavrulur. 
3-) Su Baharatlandırma - Kullanılacak olan tavuk suyu 
ısındıktan sonra içine safran eklenerek baharatlandırılır. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler içine safranlı tavuk suyu 
eklenerek pişirilir. 
4-) Tatlandırma - Pişirilen pilavın içine tarçın, zerdeçal 
ve yenibahar eklenir ve karıştırılır. 
5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek 
demlenmeye bırakılır. 
6-) Kızartma - Bıldırcınlar tavada tereyağında pişirilir. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekli 
Harem pilavı servis edilirken üzerine kavrulmuş ceviz ve 
bıldırcın konularak servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Bulgar Pilavı 
Kökeni 
Kaynaklarda oriijini Bulgaristan olarak geçmektedir. 
Anadolu’ya göç eden Bulgar göçmenlerinin bu reçeteyi 
uyguladığına rastlanmıştır. 
Açıklaması 
Orijinal tariflerinde hindi boyun eti kullanıldığı görül-mektedir, 
ancak zamanla bu reçete kuzu, dana, tavuk eti 
ile yapılan tariflere dönüşmüştür. 
Bulgaristan’da Ramazan ayı ve sonrasında köylerde top-lanan 
paralar ile mezarlıklarda mevlit okutulur; mevlit 
sonrası köylülerin katkısı ile danaların kurban edildiği ve 
dana eti kullanılarak yapılan pilavın dağıtıldığı kaynaklar-da 
yer almaktadır. 
Malzemeler 
Pirinç 
Hindi Boyun Eti 
Tereyağı 
Et Suyu 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinçler tereyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Hindi boyun eti haşlanır. Haşlanan etin 
suyu ayrılır. Kavrulan pirinçlere hazırlanan hindi suyu 
eklenir ve pirinçler pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilav üzerine bir bez örtülerek 
demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Sade Servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Hıdırellez Pilavı 
Kökeni 
Kaynaklara göre Çanakkale yöresine ait bir pilav reçete-sidir. 
Açıklaması 
Her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece Hıdırellez 
Bayramı olarak kutlanır. Hıdırellezin Mezopotamya ve 
Anadolu kültürüne ait bir inanış olduğu bilinmektedir. 
Hikayeye göre Hıdırellez gecesinde Hızır’ın uğradığı yer-lere 
ve elinin değdiği şeylere bereket verdiğine inanılmak-tadır. 
O gece dilekler dilenir, ateşler yakılır ve Hıdırellez 
şenliğe dönüşür. Aynı zamanda baharın müjdesi olarak 
addedilen Hıdırellez gününde kuzu ve oğlak eti kul-lanılarak 
yapılan Hıdırellez pilavı yendiğinde sağlık ve şifa 
bulunduğuna inanılmaktadır. 
Malzemeler 
Oğlak Eti 
Pirinç 
Taze Soğan 
Taze Maydanoz 
Dereotu 
Taze Nane 
Tereyağı 
Et Suyu 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Oğlak eti haşlanır, suyu ayrılır ve ayrılan su 
ile kavrulmuş pirinçler hafif diri kalacak şekilde pişirilir. 
4-) Fırınlama - Pişirilen pilav taze baharatlarla karıştırılıp 
üzerine haşlanmış oğlak eti konularak fırınlanır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Oğlak eti ile servis 
c-) Kuzu eti ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Siyadiye Pilavı 
Kökeni 
Kaynaklara göre Lübnan’a ait bir reçetedir. 
Açıklaması 
Lübnan’ın sahil kıyısından Fenikeliler’e ve Hatay’a kadar 
ulaşmış bir yemek olduğu düşünülmektedir. Hatay’daki 
Hristiyan ailelerin mutfaklarında sıkça pişirildiğine kay-naklarda 
rastlanmaktadır. Yörenin sezonunda taze olan 
beyaz etli balıklar ve Hatay’da en çok kullanılan baharat 
olan kimyon tarifteki önemli malzemelerdir. 
Malzemeler 
Soğan 
Zeytinyağı 
Beyaz Etli Sezonun Balığı 
Kimyon 
Zerdeçal 
Limon Suyu 
Çam Fıstığı 
Sarımsak 
Su 
Karabiber
Teknikler 
Balık Suyu Yapımı 
1-) Kavurma - Soğanlar zeytinyağında kavrulur. 
2-) Haşlama - Kavrulan soğanlara su ve balık kemikleri 
eklenip bir süre kaynatılır ve blender ile çekilip süzülerek 
balık kılçıklarından ayıklanır ve hazırlanır. 
Pilav Yapımı 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-)Marinasyon - Kimyon, sarımsak, zerdeçal, limon suyu, 
zeytinyağından hazırlanan salça kıvamındaki bir karışım 
balıklara sürülüp bir süre marine edilir. 
3-) Kavurma - Pirinçler zeytinyağında kavrulur. Başka bir 
tavada zeytinyağında soğan ve çam fıstıkları kavrulur. 
4-) Kızartma - Marine edilmiş balıklar un ile kaplanarak 
az miktarda zeytinyağında kızartılır. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler hazırlanan soğanlı balık 
suyunda pişirilir. 
5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek 
demlenmeye bırakılır.
Bölgesel Farklar 
Adana’da bu reçete pirinç yerine bulgur kullanarak yapıl-maktadır. 
Sunum Şekli 
Siyadiye pilavı servis edilirken kızartılmış balıklar, 
kavrulmuş soğan ve çam fıstıkları ile servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Bazı bölgelerde siyadiye yerine siyadi pilavı ismi kul-lanıldığı 
bilinmektedir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Duvaklı Pilav 
Kökeni 
Kaynaklara göre Diyarbakır yöresine ait bir reçetedir. 
Açıklaması 
Diyarbakır’da ağırlıklı olarak düğünlerde, duvak açma 
merasimlerinde dağıtılır. Hazırlanan pilavın kıymalı harcı 
gelinin duvağını temsil etmektedir. Düğün ve sünnetlerde 
yemeğe düğün çorbası ile başlanıp duvak pilavı ile devam 
edilir. Pilavın içindeki malzemelerin düğünün bütçesine 
göre değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. 
Malzemeler 
Karacadağ Pirinci 
Dana Kıyma 
Et Suyu 
Tereyağı 
Badem 
Dolmalık Fıstık 
Yenibahar 
Karabiber 
Tarçın 
Soğan 
Tuz
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinç tereyağı ile bir tencerede kavrulur. 
Başka bir tencerede badem, soğan, dolmalık fıstık ve kıy-ma 
sırasıyla kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyunda pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilav üzerine bir bez örtülerek 
demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Duvaklı pilav servis edilirken hazırlanan pilav üzerine 
kavrulmuş dolmalık fıstıklı ve soğanlı kıyma dökülerek 
servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Pehli Pilavı 
Kökeni 
Tokat yöresine aittir. 
Açıklaması 
Tokat’ın en önemli düğün yemeklerinden biri olarak ka-bul 
edilir ve pehli, pişirilen etin parçalarına verilen isim-dir. 
Kullanılan kuzunun süt kuzusu olması bu reçetenin 
önemli detaylarından biridir ve kuzunun kol ve kaburga 
kısmından yapılan bir pilavdır. Genellikle yiyecek kişi 
sayısına göre kişi başına 300-400 gram et servis edileceği 
hesaplanarak hazırlanır. Aynı şekilde bütün reçetede te-reyağı 
kullanılması önemli özelliklerinden biridir. 
Malzemeler 
Süt Kuzu Kol ve Kaburga 
Tereyağı 
Bulgur 
Et Suyu
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Mühürleme - Kuzu kol ve kaburga eti önce tereyağın-da 
mühürlenir. 
3-) Haşlama - Mühürlenen kol ve kaburga etleri suda 
haşlanarak pişirilir. İşlem bittikten sonra haşlama suyu 
saklanır. 
4-) Kavurma - Pirinç tereyağı ile bir tencerede kavrulur. 
5-) Haşlama - Kavrulan pirinçler daha önceden hazırla-nan 
kuzu kol, kaburga ve suyunda pişirilir. 
6-) Demleme - Hazırlanan pilav üzerine bir bez ile 
örtülerek demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Pehli pilavı servis edilirken haşlanmış kuzu kol ve kabur-ga 
etleri kemiklerinden ayrılıp pilav üzerinde yerleş-tirilerek 
servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Domatesli Pilav 
Kökeni 
Kaynaklara göre Kökeni Osmanlı Saray Mutfağı’na 
dayanan bir reçetedir. 
Açıklaması 
Coğrafi Keşifler sonrasında Avrupa’ya gelen domates, 
1840’lı yıllarda Osmanlı halkının bir bölümünün genel 
tüketimine girmeye başlamıştır. 
Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Tanzimat ardından 
halkın kullanımına sultan buyruğu ile girmiştir. Domates 
öncesinde salça yerine nar suyu, erik suyu, bal, pekmez 
gibi tatlandırıcılar kullanılmış, ancak zamanla domates 
kullanılmaya başlanmıştır. 
Domatesin ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda yaba-ni 
bir meyve olarak kullanıldığı, sonrasında aşılanarak 
günümüzdeki haline geldiği bilinmektedir. Aşılanmadan 
önceki halinin kiraz domates boyutlarında olduğu; yeşil 
rengindeyken tüketildiği; dolmasının çorbasının ve 
zeytinyağlısının da yapıldığı ve rengi kırmızıya 
dönüştüğünde kullanılmayıp çöpe atıldığı kaynaklarda 
geçmektedir.
Malzemeler 
Pirinç 
Et Suyu 
Domates 
Tereyağı 
Tuz 
Karabiber 
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Tereyağında önce pirinçler ardından do-matesler 
kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyu ile pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapatılıp 
demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
Bazı bölgelerde bu reçete pirinç yerine bulgur ile uygulan-maktadır. 
Sunum Şekilleri 
a-) Sade servis 
b-) Yoğurt ile servis 
c-) Ayran ile servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Sultan Reşat Pilavı 
Kökeni 
Kaynaklara göre Osmanlı Saray Mutfağı’na ait bir reçete-dir. 
Açıklaması 
Osmanlı Mutfağı’nda köfteli pilava verilen isimdir. Kay-naklara 
göre, Osmanlı İmparatorluğu döneminde pilavlar 
en çok hangi sultanın sofrasında yer alıyorsa o sultanın 
adı ile anılırmış. Bu pilavın en sık Sultan Reşat’ın sof-rasında 
yer alması sebebiyle pilav, Sultan Reşat adıyla 
anılmaktadır. 
Malzemeler 
Pirinç 
Tereyağı 
Et Suyu 
Soğan 
Kıyma 
Un 
Domates 
Zeytinyağı 
Tuz 
Karabiber
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinçler tereyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyu ile pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek 
demlenir. 
5-) Yoğurma - Soğan, kıyma, baharatlar yoğrulup köfte 
haline getirilir. 
6-) Kızartma - Köfteler una bulanıp zeytinyağında 
kızartılır. 
7-) Sos ile Haşlama - Domatesler rendelenip sos haline 
getirilir ve bir tencere içinde kısık ateşte kaynatılır. 
Köfteler hazırlanan bu sos içinde pişirilir. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Sultan Reşat Pilavı servis edilirken hazırlanan pilav 
üzerine köfteler konularak servis edilir. 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
Günümüzde köfteli pilav olarak bilinmektedir. 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Narlı Pilav 
Kökeni 
Kaynaklarda Osmanlı Saray Mutfağı’na ait bir reçete 
olarak geçmektedir. 
Açıklaması 
Evliya Çelebi’nin 17. yy’da yazdığı Seyehatname’sinde 
safranlı, dutlu, narlı, adaçaylı, amberli, köfteli, fıstıklı, 
dövülmüş bademli ve üzümlü pilav çeşitlerinden söz et-tiği 
bilinmektedir. 
Osmanlı Saray Mutfağı’nda meyve suları ve baharatlardan 
yapılan sular, yemeklere sadece tat vermek için değil, renk 
vermek için de kullanılmıştır. Örnek olarak erişte pilavı, 
sarı(safranlı) pilav, yeşil(pazı ya da ıspanaklı) pilav, 
kızıl(pekmezli) pilav, narlı pilav ve nar ekşili pilav verile-bilir. 
Narlı pilav günümüze kadar nar ekşili pilav olarak 
gelmiştir. Aynı zamanda kaynaklara göre nar ekşili pilav, 
Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Beyazıt ve Cihangir’in 
sünnet düğünlerinde verilen yemeklerin ziyafet defter-lerine 
kaydedilmiştir.
Malzemeler 
Pirinç 
Nar Suyu 
Nar 
Zeytinyağı 
Dereotu 
Tuz 
Karabiber 
Teknikler 
1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp 
su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 
2-) Kavurma - Pirinçler zeytinyağında kavrulur. 
3-) Haşlama - Kavrulan pirinçlere nar suyu eklenerek 
pişirilir. 
4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapa-tılarak 
demlenmeye bırakılır. 
Bölgesel Farklar 
- 
Sunum Şekilleri 
Sade servis 
Ülkemizdeki Diğer İsimleri 
- 
Dünyadaki Benzer Örnekler 
-
Pilavlar ve Pilavların Fotoğraflı Reçeteleri 
Dövme Pilavı 
Malzemeler 
200 gr nohut 
300 gr aşurelik buğday 
1 lt tavuk suyu 
1 adet tavuk göğüs 
Tuz 
Karabiber
1. Nohut ve aşurelik buğday bir gün önceden ıslatılır. 
2. Nohutlar tavuk suyunda haşlanır ve üzerine 
buğdaylar eklenir. Buğday ve nohut beraber 1/3 
oranında tavuk suyu ile kısık ateşte pişirilir. 
3. Tavuk göğüsleri derili kısımları öncelikli olarak tavada 
izlenir. 
4. Tavada iz verilen tavuklar güvece alınan döğme 
pilavının üzerine konularak üstü açık bir şekilde fırın-lanır. 
15-17 dakika arasında pişen tavuklardan sonra pilav 
güveç ile servis edilir.
Keşkek 
Malzemeler 
300 gr buğday 
650 gr et ya da tavuk suyu 
250 gr kırmızı veya beyaz 
lifli ve yağlı etler 
20 gr kuyruk yağı 
7 gr kimyon 
Tuz
1. Pilavlık buğday tavuk suyunda lapa kıvamı alana kadar 
haşlanır. 
2. Tavuklar tiftiklenerek eritilebilir; küçük parçalar haline 
getirilir. 
3. Buğday ile tavuk karıştırılır ve tekrar tavuk suyu 
eklenip çırpılarak ezilir. 
4. Buğday ve et tamamen ezilip lapa halini aldıktan son-ra 
ateşten alınır. Başka bir yerde kuyruk yağı ve kimyon 
kavrulur. 
5. Hazırlanan tavuk ve buğdaydan yapılan keşkek tabağa 
konulur ve üzerine kuyruk yağında kavrulan kimyon 
dökülerek servis edilir. Arzu edilirse kırmızı pul biber de 
kullanılabilir.
Firik Pilavı 
Malzemeler 
200 gr firik 
400 gr et suyu 
15 gr tereyağı 
Tuz 
Karabiber 
1. Firik tereyağında kavrulur ve sıcak et suyu firiğin üze-rine 
eklenip kısık ateşte ağır ağır pişirilir. 
2. Pişen firiğin üzeri kapatılarak demlenmeye bırakılır. 
İyice demlenen firik pilavı servis edilir.
Müceddere 
Malzemeler 
1 adet soğan 
70 gr tereyağı 
100 gr pilavlık bulgur 
50 gr yeşil mercimek 
1/3 oranında kaynamış su
1. Soğanlar yağda kavrularak pişirilir. 
2. Mercimek haşlanır. 
3. Bulgur yağda kavrulur ve kaynamış su eklenerek 
pişirilir. 
4. Üzerine haşlanan mercimekler eklenerek 
demlendirilir. Servis edilirken kavrulan soğanlar üzerine 
eklenir.
Maklube 
Malzemeler 
3 adet patlıcan 
Zeytinyağı 
2 adet kuru soğan 
250 gr pirinç 
200 gr kuzu eti 
20 gr zeytinyağı 
20 gr tereyağı 
400 ml et suyu
1. Patlıcanlar alacalı şekilde soyulur. Arkasından zeytin-yağında 
kızartılır. 
2. Soğanlar, pirinçler ve kuzu eti zeytinyağı ve tereyağı 
karışımında kavrulur. Et suyu eklenir ve pişirilmeye 
başlanır. 
3. Pişen pilav bir süre dinlenmeye bırakılır. 
4. Pilav dinlenirken kızartılan patlıcanlar kaseye yerleşti-rilir. 
Şekildeki gibi kase kaplanır. 
5. İçi pilav ile doldurulur. 
6. Üzeri kapatılır. Ters çevrilerek servis edilir.
İç Pilav 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
100 gr kuru soğan 
50 gr dereotu 
50 gr nane 
20 gr tereyağı 
20 gr zeytinyağı 
25 gr çam fıstığı 
25 gr kuş üzümü 
350 ml et suyu 
Tuz 
Karabiber
1. Pirinç yıkanır ve süzülmeye bırakılır. 
2. Soğanlar doğranır, nane ve dereotu ayıklanır. 
3. Tereyağı ve zeytinyağı karışımında önce soğanlar 
kavrulur. Kavrulan soğanlara çam fıstıkları eklenir ve 
kavurmaya devam edilir. 
4. Çam fıstıkları renk almaya başladıktan sonra pirinç 
eklenerek biraz daha kavrulur. Son olarak kuş üzümü 
eklenir.
5. Et suyu eklenir. 
6. Karışım, et suyu da eklendikten sonra kısık ateşte pişi-rilmeye 
bırakılır. 
7. Pilav piştikten sonra pilava nane ve dereotu karışımı 
eklenip karıştırılır. 
8. Pilavın üzeri kapatılarak demlenmeye bırakılır, dem-lendikten 
sonra servis edilir.
Perde Pilavı 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
350 gr tavuk suyu 
150 gr tavuk eti 
70 gr tereyağı 
30 gr badem 
45 gr dolmalık fıstık 
Tuz 
Karabiber 
150 gr yoğurt 
2 adet yumurta 
500 gr un
1. Çam fıstıkları yağda renk alana kadar kavrulur. Çam 
fıstıkları renk almaya başladıktan sonra pirinçler eklenir 
ve kavurmaya devam edilir. Yeteri kadar kavrulan 
pirinçlere et suyu eklenir ve kısık ateşte pişirilmeye 
bırakılır. 
2. Pişirilen pilava önceden haşlanmış tavuk parçaları 
eklenip dinlenmeye bırakılır. 
3. Tavuk yağı, yumurta, yoğurt ve tuz ile bir hamur 
oluşturulur. 
4. Hamur kıvam bulana kadar yoğrulur. Bir kabın içine 
yerleştirilip dinlenmeye bırakılır.
5. Bademler sıcak suda bekletilir ve ardından soyulur. 
Tencerenin tabanına yağ sürülür ve soyulan bademler 
dizilir. 
6. Yeteri kadar bekleyen ve açılan hamur tencereye yer-leştirilir; 
içi dinlendirilmiş pilav ile doldurulur. 
7. İçi doldurulan hamur kapatılır ve fırınlanır. Üstü 
kızardıktan sonra ters çevrilır ve dinlendirildikten sonra 
servis edilir.
Bıldırcın Kapama 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
2 adet bıldırcın 
100 gr kuru soğan 
25 gr tereyağı 
350 ml tavuk suyu 
Tuz 
Karabiber
1. Bıldırcınlar derili tarafları ilk önce olacak ve hafıf 
kızaracak şekilde mühürlenir. Mühürlenen bıldırcınlar 
kenara alınır. 
2. Mühürleme işleminin yapıldığı tavada pirinçler kav-rulur 
ve üzerine tavuk suyu eklenerek kısık ateşte pişir-meye 
bırakılır. (Pilavın çok pişmesine gerek yok çünkü 
ikinci pişirme aşaması fırında bıldırcın ile gerçekleşecek.) 
3. Pişirilen pilav güveç ya da fırına girebilecek bir kaba 
yerleştirilir. Üzerine daha önceden mühürlediğimiz 
bıldırcınlar yerleştirilir ve dibine çok az tavuk suyu ekle-nerek 
pişirilmeye bırakılır. Pişen pilav servis edilir.
Duvaklı Pilav 
Malzemeler 
200 gr Karacadağ Pirinci 
200 gr dana kıyma 
500 ml et suyu 
200 gr tereyağı 
50 gr badem 
50 gr dolmalık fıstık 
5 gr yenibahar 
5 gr karabiber 
5 gr tarçın 
Tuz
1. Pirinçler süzgeçte yıkanır ve bir kap içine bol tuz ve 
sıcak su ile en az 15 dakika kadar bırakılır. Ardından 
süzülür ve soğuk sudan geçirilip kurumaya bırakılır. 
2. Fıstıklar ve bademler renk aldıktan sonra küçük küpler 
halinde kesilmiş soğanlar eklenir ve kavrulmaya devam 
edilir. Soğanlar da renk aldıktan sonra kıyma eklenir ve 
kavrulmaya devam edilir. Kıyma renk alıp kavrulana ka-dar 
sürekli karıştırılarak pişirilmeye devam edilir. 
3. Başka bir tencere içinde 100 gr tereyağı ile pirinçler 
kavrulur. Ardından içine 200 ml su eklenir ve kısık ateşte 
pişirilir. Pirinç piştikten sonra ateşten alınıp demlenmeye 
bırakılır. 
4. Pilav demlendikten sonra kasenin taban kısmına kıy-malı 
karışım konulur. Kıymanın üzerine, kasenin kalan 
kısmına da pilav yerleştirilir ve ters çevrilerek servis edilir.
Narlı Pilav 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
350 gr nar suyu 
100 gr nar 
15 gr zeytinyağı 
Dereotu (Süslemek amaçlı 
birkaç yaprak) 
Tuz 
Karabiber
1. Önceden ılık ve bir miktar tuzlu suda bekletilen 
pirinçler zeytinyağında kavrulur. 
2. Yeteri kadar kavrulan pirinçlere nar suyu eklenir. 
Eklenen nar suyundan sonra kısık ateşte pişirilmeye 
bırakılır. Pişirilen pilav dinlendirildikten sonra nar 
taneleri eklenir ve servis edilir.
Alatlı Pilav 
Malzemeler 
250 gr sarı çeltik pirinç 
35 gr çorba kaşığı tereyağı 
150 gr haşlanmış nohut 
200 gr kuzu eti 
130 gr kırmızı üzüm 
400 ml et suyu 
10 gr top bahar 
10 gr karanfil 
10 gr karabiber 
20 gr tereyağı 
Tuz
1. Kuzu eti, top bahar, karanfil, karabiber ile haşlanır. 
Haşlanan etin suyu pilav için kullanmaya ayrılır. 
2. Süzülen haşlanmış etler tereyağında biraz kavrulur. 
Pirinçler eklenir, kavrulur. Kavrulan pirinçlere haşlanmış 
nohutlar eklenir. 
3. Diri üzümler eklenir. 
4. Daha önceden ayrılan et suyu eklenir. Kısık ateşte 
pişirilmeye bırakılır. 
5. Pişirilen pilav bir süre dinlenmeye bırakılır.
Harem Pilavı 
Malzemeler 
300 gr pirinç 
450 gr tavuk suyu 
100 gr ceviz 
50 gr kuş üzümü 
2 adet bıldırcın 
50 gr tereyağı 
Kakule 
Tarçın 
Yenibahar 
Zerdeçal
1. Pirinçler yıkanır; ılık suda bekletilir ve süzülmeye 
bırakılır. 
2. Kuş üzümleri sıcak suda bekletilir ve süzülür. 
3. Cevizler sıcak suda bekletilir ve süzülür. 
4. Bıldırcınlar temizlenir, parçalarına ayrılır. Tereyağında 
bıldırcınların dış kısmı renk alana kadar pişirilir.
5. Bıldırcınların pişirildiği tereyağında daha önceden 
sıcak suda bekletilen ve sonrasında süzülen cevizler 
kavrulur. 
6. Başka bir tencerede, tereyağında pirinçler kavrulur ve 
sonrasında kuş üzümleri de eklenip karıştırılır. 
7. Tavuk suyu eklenir. Sonrasında daha önceden tavada 
dışı pişirilen bıldırcınlar eklenir. Bıldırcınlar eklendikten 
sonra tencerenin üzeri kapatılır ve kısık ateşte pişirilmeye 
bırakılır. 
8. Pişen pilavdan bıldırcınlar servise hazırlanmak için 
çıkarılır ve pilava kakule, tarçın, zerdeçal ve yenibahardan 
oluşan baharat karışımı eklenir, karıştırılır ve sonrasında 
tabak servise hazır hale getirilip sunulur.
Ballı Safranlı Patlıcanlı Pilav 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
350 gr et suyu 
5 gr safran 
75 gr patlıcan 
30 gr tereyağı 
50 gr bal 
Tuz 
Karabiber
1. Pirinçler bir miktar ılık ve tuzlu suda bekletildikten 
sonra süzülür. 
2. Safran ılık suda bekletilip aromasını bırakması sağlanır. 
3. Patlıcanlar alacalı soyulduktan sonra az tuzlu suda kay-natılarak 
bir miktar pişirilir. 
4. Pirinçler tereyağında kavrulur. Haşlanan patlıcanlar 
eklenir. 
5. Safranın bekletildiği su, et suyu ve bal eklenerek kısık 
ateşte pişirilir. 
6. Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenmeye 
bırakılır ve sonrasında servis edilir.
Midye Salması 
Malzemeler 
250 gr kabuklu midye 
200 gr pirinç 
5 gr tarçın 
5 gr yeni bahar 
3 gr toz şeker 
350 ml midye suyu 
Bir tutam deteotu (Süslemek 
için) 
20 gr zeytinyağı 
Tuz
1. Midyeler suda açılana kadar pişirilir. Pişirilen midyeler 
süzülür, suyu ayrılır. 
2. Diğer tarafta pirinçler zeytinyağında kavrulur ve 
üzerine ayrılan midye suyu eklenir; kısık ateşte pilav 
pişmeye bırakılır. 
3. Pilav pişerken midyeler kabuklarından ayıklanır ve 
baharat karışımı ile hazır edilir. 
4. Demlenen pilav servis edilir.
Dar-ı Fülfüllü Piyazlı Pilav 
Malzemeler 
200 gr pirinç 
100 gr kuru fasulye 
350 gr et suyu 
50 gr soğan 
30 gr maydanoz 
20 gr sirke 
90 gr dar-ı fülfül 
Tuz 
Defne yaprağı 
Karabiber
1. Fasulyeler karabiber ve defne yaprağı ile haşlanır, 
süzülür. 
2. Pirinç et suyu ile pişirilir. 
3. Pişen pilav dinlenmeye bırakılmadan önce dar-ı fülfül 
eklenir ve bir bez ile kapatılıp dinlenmeye bırakılır. 
4. Maydanozlar ayıklanıp diri kalmaları için buzlu suya 
konur. 
5. Kuru soğanlar piyazlık doğranıp acısının gitmesi için 
suya konur. 
6. Sirke, tuz, karabiber ile soğan, maydanoz ve fasulye 
birleştirilip piyaz oluşturulur. Dinlenen dar-ı fülfüllü pilav 
ile piyaz karıştırılıp servis edilir.
Kestaneli Kuru Üzümlü Pilav 
Malzemeler 
230 gr pirinç 
250 gr kestane (Kabuklu) 
50 gr kırmızı kuru üzüm 
120 gr kuru soğan 
20 gr tereyağ 
10 ml zeytinyağı 
450 ml et suyu
1. Kestaneler suda haşlanır. 
2. Pirinçler yıkanıp süzülür. 
3. Kuru üzümler sıcak suda bekletilir. 
4. Pişen kestanelerin kabukları soyulur.
5. Soğanlar kızışan zeytinyağı ve tereyağında kavrulur. 
Parça kestaneler ve pirinç eklenir. Son olarak bütün olan 
kestaneler ve kuru üzüm eklenip biraz kavrulur. 
6. Sıcak et suyu karışama eklenir. Karabiber ve tuz ile tat-landırılır. 
Üstü kapatılır ve kısık ateşte ağır ağır pişirilir. 
7. Pişirilen pilavın altı kapatılır. Üstüne bir bez konulup 
dinlenmeye bırakılır. Son olarak dinlenmiş pilav servis 
edilir.
Buhara Pilavı 
Malzemeler 
554 gr kuzu kuşbaşı et 
300 gr pilavlık pirinç 
(Biz akçeltik pirinci kullandık.) 
1 adet havuç 
Yarım kuru soğan 
2 adet sivri biber 
Yarım demet maydanoz 
(Biz az miktarda kişniş kullandık.) 
600 ml et suyu (Et suyumuz dana ilik 
ve kuzu kemikten yapıldı)
1. Kuşbaşı doğranan 554 gr kuzu et 1 litre suda haşlanır ve 
süzülür. 
2. Pirinç yıkanır, ıslatılır ve süzülür. Süzülen kuşbaşı et 
kuzu yağında sotelenir. Tüm malzemeler kesilip 
hazırlanır. 
3. En alta kuşbaşı et, soğan, ve kişniş sırası ile dizilir. Son-rasında 
sırasıyla biberler ve havuçlar dizilir. 
4. En son piriç üste konulup 1/3 oranında et suyu eklenir 
ve kapağı kapatılıp kısık ateşte pişirilir. Servis tabağına 
tencere ters çevrilerek servis edilir.
Değerlendirme: “Pilavlar” Faslı 
Gastronomika’da 3 ay kadar süren çalışmalar süresince 
Anadolu’da bulunan birçok tahıl ve bakliyat baz alınarak 
Anadolu’daki pilav teknikleri araştırıldı. Anadolu’da bu-lunan 
birçok tahıl ve bakliyat ile gerçekleştirilen seçilmiş 
reçeteler üzerinde çalışılarak, bu reçetelerin orijinallerine 
sadık kalınarak denenip hazırlandı. 
Bu çalışmalar süresince elde edilen bilgiler ışığında 
Gastronomika Mutfak Ekibi, pilav reçeteleri adına genel 
bir formül geliştirme ve bu formülü uygulamak adına 
çalışmalar da gerçekleştirdi; tahılların ıslatılma aşaması 
üzerine denemeler gerçekleştirildi. Buna göre, yüksek 
nişastalı pirinçlerin ve bütün bulgur çeşitlerinin ön ıslat-ma 
işlemi sırasında her 100 gr tahıl için, 10 gr Tuz ve 300 
ml sıcak su kullanılarak ön ıslatma işleminin aynı zaman-da 
ön pişirme olarak da gerçekleştirilebileceği ve bu oran 
sayesinde ilk ıslatma işlemiyle tahıl içine tuz işleyerek son 
ürün olan pilavın tuz oranına pozitif yönde etki edilebi-leceğine 
karar verildi. Ancak aynı tekniğin düşük nişastalı 
pirinçler üzerinde pişirme sularının oranlarında denge-sizlik 
yaratabileceği göz önüne alınarak düşük nişastalı 
pirinçlerde uygulanmaması gerektiğine ulaşıldı.
Tahılların ıslatılması ve kullanılan sıcak suyun en azından 
oda sıcaklığına ulaşmasının ardından, tahıllar bir süzgeç 
içine alınarak soğuk su ile temizlenmeli. Bu temizleme 
işlemi, ön ıslatma işlemi sırasında kullanılan tuzun fazla 
olan miktarından kurtulması ve aynı şekilde sıcak su ile 
ortaya çıkan nişastanın da temizlenmesini sağlayacaktır. 
Devamında süzgeç içinde temizlenen tahılların, süzgeç 
içinde bırakılarak kurumasının beklenmesi gerekmek-tedir. 
Bunun sebebi, bir sonraki işlem olan kavrulmanın 
öncesinde tahıllar üzerinde kalan su, tavaya konulması 
esnasında yağ ile etkileşime geçerek tahıla etki etme-si 
gecikecek ve aynı şekilde kullanılacak olan ısıtılmış 
tencere ya da diğer pişirme ünitelerinin sıcaklık dere-cesini 
düşürecektir. Bu düşüş, kavrulma işlemi sırasında 
tahılların direkt olarak sıcak yağ ile teması da etkileşime 
geçerek dış kısmının daha güçlü bir aromaya sahip ol-masını 
engelleyecektir. Bu sebeple, suyu süzülen pirinçler 
kurutulmalıdır. 
Tahıllar, pilav hazırlanması sırasında, kaynaklarda rastla-nan 
reçeteler doğrultusunda, ağırlıklı olarak tereyağı kul-lanılarak 
yüksek ateşte kavrulmasına rastlanmıştır. Ancak 
denize daha yakın yörelerde zeytinyağı ve aynı şekilde 
İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise hayvansal 
yağların tahılların kavrulmasında kullanıldığına rastlan-mıştır. 
Tahılların kavrulma süreleri ise değişkenlik göster-mektedir; 
öyle ki bulgurlar 2 dakika boyunca kav-rulabilirken, 
firik bulgurunun 5 dakika boyunca kavrul-ması 
gerekmektedir. Bu noktada izlenecek yol, kavrulma 
işlemi sırasında ortaya çıkan tahıl aromatiği kokularının
takip edilerek aroma kokularının güçlendiği hissedildiği 
anda, su verme işlemine geçilmesi gerektiğidir. 
Pilav hazırlamalarında kullanılan et suyu, sebze suyu ya 
da çeşitli suların kaynaklarda bulunan birçok reçete göz 
önüne alınarak sadece kullanılan protein ürünlerinin 
kemiklerinden ve bazen soğandan oluştuğu görülmek-tedir. 
Bu durum, dünya mutfaklarında görülen et suyu 
hazırlama tekniklerinde rastlanabilecek ağırlıklı olarak 
kereviz, havuç ve pırasa gibi çeşitli sebzeler ile hazırlanan 
reçetelerin tam aksini göstermektedir. Bu durumla bera-ber 
hazırlanan et suları ağırlıklı olarak kullanılacak olan 
etlerin haşlanmasından elde edilmektedir. Burada dikkat 
çeken nokta ise, yöresel olarak hazırlanan et sularında 
kullanılan et kesimlerinin değişkenlik göstermesidir. 
Örneğin, Sivas’ta Alatlı Pilav hazırlığında et suyu, kuzu 
kol ya da bacak gibi kesimlerin “kuşbaşı” olarak tabir 
edilen küpler halinde kesilip içine çeşitli bütün baharat-ların 
eklenmesi ile kaynatılıp elde edilirken, Çorum’da 
İskilip Pilavı’nda kuzu kaburga kullanımına rastlanılır 
ve hazırlanan et suyu içine başka bir ürün eklenmediği 
görülmektedir. 
Tahılların kavrulmasının ardından hazırlanan et suyu, 
sebze suyu ya da su tahıllara eklenecektir. Burada önem-li 
nokta kullanılacak olan suyun sıcak olması yani en az 
70-80 C civarında olması olacaktır. Bu durumun sebebi su 
ekleme işlemi sırasında kullanılacak suyun, tencerenin ya 
da kullanılan pişirme ünitesinin sıcaklık derecesini mini-mum 
seviyede düşmesinin amaçlanmasıdır. Bu düşüş,
kavrulma sırasında kullanılan ateş gücü kullanılmaya 
devam edilmektedir. Su verilme işlemi sırasında, tuz ve 
aynı şekilde çeşitli baharatlar (örneğin karabiber, tarçın) 
tencere içine eklenerek tahıllar karıştırılıp suyun kay-naması 
beklenir. Suyun yüksek ateşte kaynadığı noktada 
ateş kısık ateşe alınır, tencere ya da kullanılan pişirme 
ünitesinin kapağı kapatılır ve bu şekilde, tahılın ihtiyacı 
olan süre dahilinde pişirilmeye devam edilir. Kısık ateş 
kullanılması ve kapağın kapatılmasındaki amaç, kul-lanılan 
suyun kaybedilmemesi ve tahılların tencerenin alt 
tarafında bulunan kısımlarının yanmaması, yani “dibinin 
tutması”nın engellenmesidir. 
Tahılların ihtiyacı olan sürede pişirilmesinin ardından, 
kullanılan pişirme ünitesi ateşten alınır. Bu noktada çeşitli 
reçeteler taze baharatların (örneğin, maydanoz, dereotu, 
nane vb.) pilav içine eklenip karıştırılmasını öngörmek-tedir. 
Buradaki amaç, pilavın demlenme işlemi süresince 
içerisinde bulunan ısının taze baharatların yağlarının 
tahılların içine işlemesinin, aynı zamanda da yanma-masının 
sağlanmasıdır. Ardından, pişirme üni-tesi 
üzerine nem emici özelliğe sahip mutfak havlusu 
veya benzeri gereçler konularak pilav içinde bulunan 
nemin ve buharın mutfak havlusu aracılığıyla pilavdan 
ayrılması sağlanır. Demlenme işlemi, tahılların kullanılan 
suyu tamamen emmesini ve tane görüntüsüne ulaşmasını 
sağlayacaktır. Demlenme işlemi süresi tahıllar arasında 
değişkenlik göstermektedir, ancak minimum 10 dakika 
olması gerekmektedir. Demlenme işlemi ardından pilav 
öngörüldüğü şekilde servis edilebilir.
Gastronomika Mutfak ekibi, Pilavlar Faslı süresince kay-naklarda 
geçen teknik ve yöntemleri inceleyerek rapor-da 
bahsedilen genel tekniklere ulaşmıştır. Bu çıkarım, 
izlenen reçetelerin değişkenlik göstermelerine rağmen, 
kullanılan tahılların benzer reaksiyonlar göstermesi 
sayesinde ortaya çıkmıştır.

Mais conteúdo relacionado

Mais procurados

1.sınıf2h endoplazmik retikulum
1.sınıf2h endoplazmik retikulum1.sınıf2h endoplazmik retikulum
1.sınıf2h endoplazmik retikulumMuhammed Arvasi
 
GK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGoktan Kuspınar
 
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013Muhammed Arvasi
 
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)trkyem
 
Biyokimya: Asit baz kavramı
Biyokimya: Asit baz kavramıBiyokimya: Asit baz kavramı
Biyokimya: Asit baz kavramıHikmet Geckil
 
Ti̇roi̇d hormonlari
Ti̇roi̇d hormonlariTi̇roi̇d hormonlari
Ti̇roi̇d hormonlariZ. Onur Uygun
 
1 ders-bitki-anatomisine-giris
1 ders-bitki-anatomisine-giris1 ders-bitki-anatomisine-giris
1 ders-bitki-anatomisine-girisadex25
 

Mais procurados (12)

8. proteinler 1
8. proteinler 18. proteinler 1
8. proteinler 1
 
1.sınıf2h endoplazmik retikulum
1.sınıf2h endoplazmik retikulum1.sınıf2h endoplazmik retikulum
1.sınıf2h endoplazmik retikulum
 
Biyokimya: Lipidler
Biyokimya: LipidlerBiyokimya: Lipidler
Biyokimya: Lipidler
 
Hücre
HücreHücre
Hücre
 
mitokondri 10.10.2013
mitokondri 10.10.2013mitokondri 10.10.2013
mitokondri 10.10.2013
 
GK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınımGK - veziküler tasınım
GK - veziküler tasınım
 
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
proteinlerin hücre içi trafiği 10.10.2013
 
Genetik 1 ders notları
Genetik 1 ders notlarıGenetik 1 ders notları
Genetik 1 ders notları
 
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)
IBN AL-HAYTHAM (THE FATHER OF OPTICS)
 
Biyokimya: Asit baz kavramı
Biyokimya: Asit baz kavramıBiyokimya: Asit baz kavramı
Biyokimya: Asit baz kavramı
 
Ti̇roi̇d hormonlari
Ti̇roi̇d hormonlariTi̇roi̇d hormonlari
Ti̇roi̇d hormonlari
 
1 ders-bitki-anatomisine-giris
1 ders-bitki-anatomisine-giris1 ders-bitki-anatomisine-giris
1 ders-bitki-anatomisine-giris
 

Destaque

SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015
SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015
SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015Yaratıcı Fikirler Enstitüsü
 
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürü
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürüYaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürü
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürüYaratıcı Fikirler Enstitüsü
 
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the Endpoint
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the EndpointThe Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the Endpoint
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the EndpointEzra Galston
 

Destaque (7)

140journos: Topluluklar Arası İletişim Projesi
140journos: Topluluklar Arası İletişim Projesi140journos: Topluluklar Arası İletişim Projesi
140journos: Topluluklar Arası İletişim Projesi
 
SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015
SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015
SALT Beyoğlu Ev Sahipliğindeki Gastronomika'da Kamu Programları 2015
 
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürü
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürüYaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürü
Yaratıcı fikirler enstitüsü ve çalışma kültürü
 
Gastronomika: #Gündönümü
Gastronomika: #GündönümüGastronomika: #Gündönümü
Gastronomika: #Gündönümü
 
Gastronomika: CoffeeTalk/İkram #2 At Eti ve Sütü
Gastronomika: CoffeeTalk/İkram #2 At Eti ve SütüGastronomika: CoffeeTalk/İkram #2 At Eti ve Sütü
Gastronomika: CoffeeTalk/İkram #2 At Eti ve Sütü
 
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the Endpoint
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the EndpointThe Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the Endpoint
The Difficulty of Consumer Investing: Reimagining the Endpoint
 
140journos Açı Lisesi Sunumu
140journos Açı Lisesi Sunumu140journos Açı Lisesi Sunumu
140journos Açı Lisesi Sunumu
 

Mais de Yaratıcı Fikirler Enstitüsü

Mais de Yaratıcı Fikirler Enstitüsü (7)

Gastronomika: Müfredat
Gastronomika: MüfredatGastronomika: Müfredat
Gastronomika: Müfredat
 
140journos's presentation at PrincetonU CITP on March 6th, 2014 with Zeynep T...
140journos's presentation at PrincetonU CITP on March 6th, 2014 with Zeynep T...140journos's presentation at PrincetonU CITP on March 6th, 2014 with Zeynep T...
140journos's presentation at PrincetonU CITP on March 6th, 2014 with Zeynep T...
 
Odadaki Fil | Oturum #4: Kutsal Meslek
Odadaki Fil | Oturum #4: Kutsal MeslekOdadaki Fil | Oturum #4: Kutsal Meslek
Odadaki Fil | Oturum #4: Kutsal Meslek
 
Odadaki Fil | Oturum #3: Kaç Yıl Yerim?
Odadaki Fil | Oturum #3: Kaç Yıl Yerim?Odadaki Fil | Oturum #3: Kaç Yıl Yerim?
Odadaki Fil | Oturum #3: Kaç Yıl Yerim?
 
Odadaki Fil | Oturum #2: Eğitim Şart Mı?
Odadaki Fil | Oturum #2: Eğitim Şart Mı?Odadaki Fil | Oturum #2: Eğitim Şart Mı?
Odadaki Fil | Oturum #2: Eğitim Şart Mı?
 
Odadaki Fil | Oturum #1: Dezenformasyon
Odadaki Fil | Oturum #1: DezenformasyonOdadaki Fil | Oturum #1: Dezenformasyon
Odadaki Fil | Oturum #1: Dezenformasyon
 
Gastronomika: Anadolu Mutfağını Yeniden Kimliklendirmek
Gastronomika: Anadolu Mutfağını Yeniden KimliklendirmekGastronomika: Anadolu Mutfağını Yeniden Kimliklendirmek
Gastronomika: Anadolu Mutfağını Yeniden Kimliklendirmek
 

Gastronomika Fasikül #1 - Pilavlar Raporu

  • 1.
  • 2. Pilavlar / Araştırma Giriş Pilavlar, Anadolu’da aileyi, bereketi, birlikteliği temsil eder. İçindeki malzemeler, yapılış süreleri ve biçimleri bölgesel ve kültürel olarak değişkenlik gösterse de, temelinde bir arada olmayı ve paylaşmayı temsil eder. Bu sebeple, pilavlar hakkında bilinen en önemli inançlar-dan biri, tek bir pirinç tanesi bile ziyan edildiği takdirde günah işlendiğidir. Anadolu’da pilavlar ve pilavlar üzerine seremonilere girmeden önce pilavın, pirincin ve bulgurun Anadolu’daki yolculuğunu anlatmak gerekiyor. Bu fasılda ele alınan konu pirinç ve bulgurdan da öteye geçip Gastronomika’nın tanımladığı Anadolu’daki mutfak farklılıkları ve pilav yapma tekniğinin bu topraklara girişinin üzerinde durmak da amaçlanmıştır. Pilav araştırmaları boyunca elde edilen bilgiler çeşitliliği, her pilav reçetesinin bölgesel ve yöresel farklılıklarının sembolizm ile birlikteliğine de rastlanmıştır. Kullanılan malzemeler, sezonluk, bölgesel ve hatta sınıfsal farklılıklar teşkil etmektedir. Öyle ki kullanılan miktarlar, baharatlar ve hazırlanma süreleri birçok yönden ekonomik olarak da farklılıkları temsil etmektedir. Kısacası her tahıl tanesi ayrı bir kültürü temsil etmektedir.
  • 3. Buğday ve Bulgur Buğdayın, kaynaklara göre anavatanı Karacadağ, Urfa olarak geçmektedir. Yaklaşık 10.000 yıllık süreçte “verimli hilal” adı verilen Anadolu, Suriye, Ürdün, İsrail ve Filistin bölgelerinde yaygın bir şekilde yetiştiğine rastlanmıştır. M.Ö. 6500’lerde Mısır, Kıbrıs ve Hindistan’a ulaştığına inanılan buğdayın, M.Ö. 5000’lerde Avrupa, İskandinavya ve Britanya’ya ulaştığına inanılıyor. M.Ö. 2800’lere gelindiğinde buğdayın Çin coğrafyasına ulaştığına inanılmaktadır. Bulgur ise buğdaydan üretilen bir tahıldır. Buğdaylar toplanır, kabuklarından ayıklanır ve kaynatılır. Ardından kaynatılan buğdaylar güneşte kurutulur ve “dibek” adı verilen değirmenlerde öğütülür. Öğütülmesi sırasında elde edilen tahılların kalınlığı, farklı reçetelerde farklı bulgurların kullanılmasını sağlamaktadır. Bu durum aynı zamanda, buğdayların öğütülmediği ve bütün halde kul-lanıldığı reçetelerin de var olmasını sağlamaktadır.
  • 4. Anadolu’da buğday üretimi, ağırlıklı olarak İç Anadolu bölgesi olarak tabir edilebilecek bölgede gerçekleşmekte-dir. Bu sebeple, bulgur ve buğday tüketiminin sıkça rastlandığı bölgenin İç Anadolu bölgesi ve çevresi olduğu söylenebilir. Ancak tarih boyunca genel olarak bulgur ve buğday tüketimine Anadolu Halk Mutfakları’nda sıkça rastlanmaktadır. Bu tüketimin en ilkel ve en temel örneği olarak Keşkek ya da diğer adıyla Herise reçeteleri verilebilir; her ne kadar reçeteler bölgesel ve sezonsal olarak değişkenlik gösterse de, temel ihtiyaç buğday ve sudur. Anadolu’da bulunan pilav reçetelerinden birçok reçete buğday ve bulgur içermektedir. Bu fasıl çalışmasında buğ-day ve bulgur türleri ile gerçekleştirilen reçetelere ağırlık verilmiştir.
  • 5. Tasarım Manifestosu Gastronomika farklı disiplinlerden katılımcıların beslenme ve üretim eylemlerini potansiyeller, denemeler ve sorgular üzerinden modern mutfağı hacklemek çıkışıy-la tartışan tasarım hareketidir. Günümüz kentinin topaç gibi fırıl fırıl dönmesinin şid-deti ve merkez kaç gücünün büyüklüğü öylesine etkili ki temel eylemlerimizden olan beslenme ve üretimi artık sürdürmek değil sürüklemek konumundayız. Zaman şu anda verilebilcek en değerli hediye haline gelmişken zaman kazanmak adına kaybolan eylemlerin potansiyeli nereye gidiyor? Sürüklemekte olduğumuz yemek kültürü Anadolu mut-fağında görülmez organik bir bağ ile mutfaktan mutfaklar olur iken şehirde nasıl atomize oluyor? Acaba gerçekten Baudrillard’ın 2006 da söylediği gibi iki kişi olarak birlik-te yaşamayı, bir kişinin yaşamını paylaşmayı düşünmek insanüstü bir şey mi? Gerçekten yalnızca kabileler, sokak çeteleri, mafya, gizli dernekler ya da sapkın toplulukların üyeleri mi birlikte yaşamayı sürdürebilirler? Mutfak üze-rinden tartışırsak koryan tezgah sadece senin mi?
  • 6. Bu noktada söz konusu eylemleri sorgulamak ve aktörler-ine sorgulatmak Gastronomika: Tasarım hareketinin temelini oluşturmaktadır. Beslenme ve üretim sürecine dair tadların yitirilmesi eleştrilerini ortaya koyan şefler , bu süreçlerde kullanılan tasarımların kullanıcılar tarafından sorgulanmasının eksikliğini eleştiren tasarımcılar ve farklı disiplinlerden katılımcılar eleştrinin alternatif üretmesi gerektiği nok-tasında birleşerek çalışmaya başlamıştır. Çalışma süresince modern mutfağa dair öğelerin ve bu mutfağın üretimlerinin araştırılması anadolu mutfağının rejyönel verilerinin kimliklendirilmesi ve arşivlenmesi parametreleri oluşturacak , bu bilgiler ışığında standard-ize edilmiş göreceli “rasyonel’’ modern mutfakların hack-lenmesi gerçekleştirilecektir. Hackleme yayılmacı bir üslupla modern mutfağın değişkenlik ve geçicilik kazanmasına katkıda bulunacak-tır. Bu sayede mutfak sürekli devinen varyatif bir hacme dönüşecektir.
  • 7. Mutfağın kullanıcısı aktör olarak insan hack etme süre-cinde yemeğin hammaddesinden saklama dolabının x şartlar altında y işlevini gördüğüne dair bilgilere ulaşacak bu sayede kendi mutfağını hackleyebilen , sorgulamayı bir alışkanlık olarak geri kazanan kişi olacaktır. Hack edilen mutfaklar bu uzun soluklu süreçte birlikte kullanım ya da mutfakların etkileşimi için özgün hamlel-erini birbirlerine sunacaklardır. Sürünmekte olan süreç yeniden üretime geçecektir. Gastronomika modern mutfağın hacklenmesi çıkışını iki temel eylem üzerinden tartışarak modern yaşama etki etmeyi amaçlayan araştırma arşivleme eleştirme ve alter-natif geliştirme grubu olarak çalışmalarını sürdürecektir.
  • 8.
  • 9.
  • 10.
  • 11. Pirinç Pirincin, kaynaklara göre anavatanı Çin coğrafyası olup M.Ö. 8000 yılına dayandığı tahmin edilmektedir. Kuzey ve Batı Çin’de ilk tarımın gerçekleştirildiğine dair bilgile-rin bulunmasıyla beraber, ilerleyen zamanlarda Hindistan coğrafyası üzerinden dünyaya yayıldığı tahmin edil-mektedir. Pirinç bu tarihsel süreçte, Persler tarafın-dan Orta Doğu coğrafyasına ulaşmıştır. Batı ile olan ilk karşılaşmanınsa, Büyük İskender’in Hindistan Seferi sırasında olduğu düşünülmektedir. 13.yy’da Anadolu’daki Moğol İstilası ile beraber Anadolu’da ve Orta Doğu’da pirinç üretimine ve tüketimine rastlanır. Pirincin ve pilav tekniğinin Anadolu’ya İran üzerinden girdiğine inanılmaktadır. Öyle ki, pirinç ve pilav kelime-lerinin Farsça’daki “birinc” ve “pilaw” kelimelerinden türediği düşünülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise pilavdan bahsedilirken, “dane” kelimesi kullanılmıştır; “dane” sözcüğününse Hintçe’deki “dhan” ve Sankritçe’deki “dhanya”dan türediği düşünülmektedir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, yaklaşık 18 adet pirinç tarımının yapıldığına ve tüketildiğine rastlan-mıştır. Bölgesel olarak detaylandırılırsa, Anadolu’dan 6 adet (Harran, Antep, Beypazarı, Maraş, Niksar ve Siirt), Mısır’dan 6 adet (Mısır, Birimbol, Dimyat, Feraskur, Menzile ve Reşid), İran’dan 3 adet (Gilan, Hoy ve Re-van), Balkanlar’dan 2 adet (Berat ve Filibe) ve son olarak Hindistan’dan 1 adet (Basmati) olarak dağılmaktadır.
  • 12. Pilavların asillik seviyesinde tüketimi ilk olarak Timur İmparatorluğu’nda at ve koyun etleri ile servis edilme-si ile başlamıştır. Osmanlı Sarayı’nda 15.yy’dan itibaren ziyafetlerde çeşitli etler ile servis edilmeye başlamıştır. Ancak, pirinç ve pilav tüketimi Anadolu Halk Mutfakları’nda neredeyse 19.yy’da yaygın olarak tüketil-meye başlanmıştır. Bunun sebebi, pirincin bulgura kıyasla daha zor ulaşılabilir olmasıdır. Büyük oranda ithal olarak gelen pirincin fiyat dalgalanmaları sebebiyle halkın gün-lük tüketimine girmesi uzun zaman almıştır; bu noktada bile pirinç neredeyse sadece merkez şehirlerde yaşayan halkların erişiminde olmuştur. Anadolu’da yaşayan halkların pirince ulaşılabilirliğinin zorluğundan dolayı, pilavlar ağırlıklı olarak düğünlerde ve özel günlerde yapılmaktadır. Bu sebeple reçetelerin çoğu yüksek derecede yağ ve et içeren pilavlardan oluş-maktadır. Ancak, Osmanlı Saray Mutfağı’nda ise pilavlar çeşitlilik göstermektedir; ziyafetlerde sıkça pilav yapıldığı-na rastlanmaktadır. Bu sebeple, Osmanlı Saray Mutfağı ve Anadolu Halk Mutfağı’nda bulunan pilav reçetelerinde temel farklılığın kullanılan baharat ve yağ oranları ol-duğunu söyleyebiliriz.
  • 13. Pilavlar ve Pilav Raporları Dövme Pilavı Kökeni Ağırlıklı olarak Güney Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’nun yemeği denilebilir. Özellikle Çukurova bölgesinde çokça yapılır. Açıklaması Dövme pilavı, aşurelik buğday adı verilen yarma buğday-dan yapılır. Anadolu’da Ramazan ayının simgesi haline geldiği söylenir ve Ramazanın ilk günü pişirilip halka dağıtılır. Sembolik olarak Ramazan ayının bereket ve bol-lukla geçmesini simgeler. Malzemeler Nohut Yarma Buğday Tavuk Suyu Tuz Karabiber
  • 14. Teknikler 1-) Islatma - Yarma buğday ve nohut pişirilmeden önce ıslatılmalıdır. 2-) Haşlama - Nohut ve yarma buğday tavuk suyunda haşlanır. Ön pişirme gerçekleştirilir. 3-) Dinlendirme - Pilav hazırlandıktan sonra dinlendi-rilmelidir. Bölgesel Farklar Bölgesel olarak farklılıkları kullanılan proteinlerde görülmektedir. Kullanım Şekilleri a-) Sade servis edilir. b-) Proteinler (kuzu, dana, tavuk vb.) ile birlikte servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri Dövme pilavının diğer isimleri gendime pilavı ve yarma pilavı olması sebebi ile kimi yerlerde dövme pilavı yerine gendime pilavı olarak geçmektedir.
  • 15. Keşkek Kökeni Trakya, Batı Anadolu, Orta Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz yemeğidir. Açıklaması Genelde düğün ve bayramlarda yapılan keşkek, yörelere göre farklılıklar gösteren ancak temelde yarma buğday ve etten oluşan geleneksel bir yemektir. Anadolu’da daha çok düğün yemeği olarak bilinir. Geleneksel olarak ıslatılan buğday bir tokmak yardımı ile bir kazanın içinde vurularak malzemenin iyice eri-mesi sağlanır. Yorucu bir sürece sahip olması sebebiyle genellikle imece usulü yapılır. Keşkek ne kadar kuvvetle dövülürse o kadar iyi olduğu söylenir. Bu sebeple çok iyi dövülmüş bir keşkeğe “sakız gibi keşkek” benzetme-si yapılır. Güveç, tencere veya büyük kazanlarda odun ateşinde pişirilir. Keşkek 2011 yılında UNESCO tarafından resmen koruma altına girmiştir. Malzemeler Buğday Et ya da Tavuk Suyu Kırmızı veya Beyaz Lifli ve Yağlı Etler Tuz
  • 16. Teknikler 1-) Islatma - Yarma buğday pişirilmeden önce ıslatıl-malıdır. 2-) Haşlama - Seçilen etler suda haşlanır ve buğdaylar hazırlanan et suyuna eklenerek pişirilmeye devam edilir. 3-) Dinlendirme - Pilav hazırlandıktan sonra dinlendi-rilmelidir. Bölgesel Farklar - Ayrancık, Sinop ve çevresinde yapılan türler kurutulmuş kırık mısır ve barbunya ile yapılır. - Çorum’da pişirilen etler ve buğdaya ayrı bir yerde ince ince doğranan soğan yağda pembeleştirilir ve ardından keşkek içerisine eklenip boza kıvamına gelene kadar dövülür. -Ayvalık’ta et olarak hindi eti kullanılır. - İç Anadolu’da kurutulmuş etten yapılan keşkekler bu-lunmaktadır. - Anonim olarak bilinen değişiklikler vardır. Kimi bölge-lerde kırmızı pulbiber, salça, soğan ve yağdan (Kullanılan yağ da değişkenlik gösterebilir.) oluşan bir sos ile servis yapılır.
  • 17. - Genelde dana etli olarak yapılan keşkekin, tavuk eti ile de yapılan fazlaca çeşitleri vardır. Kimi yerlerde yanında haşlanmış tavuk, salçalı nohut yemeği, pirinç ya da bulgur pilavı ve ayran ile servis edilmektedir. - Bazı yörelerde keşkek etsiz olarak pişer ve üzerine eritilmiş tereyağı dökülerek servis edilir. Kullanım Şekilleri a-) Sade servis b-) Yoğurt veya ayran ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Herise, Etli Aşir - Hatay - Düğün Aşı - Uşak - Gelin Boğduran Gendime - Kayseri Dünyadaki Benzer Örnekler Orta Doğu ülkelerinde keşkek yerine “herise” dendiği bilinmektedir.
  • 18. Firik Pilavı Kökeni Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaygın olarak yapılan firik pilavının Antep yöresine ait olduğu düşünülmekte-dir. Özellikle Hatay ve Kilis’te kullanımının ve tüketimi-nin yaygın olduğu bilinmektedir. Açıklaması Firik bulguru, olgunlaşmak üzere olan taze buğday tanelerinden elde edilir. Firik yapımının yörelere özgü çeşitli yöntemleri olsa da temel yöntem yeşil buğday başaklarının yakılarak tütsülemesidir. Mayıs ayı başların-da olgunlaşmış fakat hala yeşil olan buğday başakları oraklarla biçilir ve sapları ile kabukları birlikte yakılıp kendi ateşinde pişirilir. Böylece kendine has yanık ve dumanda tütsülenmiş bir kokusu ve tadı olur. Buğday-lar ateşte kurutulduğu için, içinde yanmış taneler ve sap saman olabilir. Bu sebeple tencereye atılmadan önce derin bir kabın içinde soğuk suyla yıkanmalı ve yüzeyine çıkan yanık parçalar ve saplar ayrılmalıdır. Malzemeler Firik Bulguru Et Suyu Tereyağı
  • 19. Teknikler 1-) Islatma - Firik bulguru pişirilmeden önce ıslatıl-malıdır. 2-) Kavurma - Firik bulguru normal bulgur ve buğday pilavlarından farklı olarak kısa bir süre kavrulmalıdır. Böylece tütsü tadı daha fazla açığa çıkacaktır. 3-) Haşlama - Kavrulan firikler et suyunda kısık ateşte pişirilir. Bölgesel Farklar Firik pilavının tam olarak söylenebilecek belirli bölgelere ait farkları yoktur. Fakat sade firik pilavı zamanla nohutlu, etli, tavuklu ve domatesli hatta patlıcan vb. ürünler ekle-nerek sebzeli yapılır hale gelmiştir. Kullanım Şekilleri a-) Direkt servis b-) Et ile servis c-) Tavuk ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri Firik pilavı aslında ülkemizde genel olarak aynı isim ile bilinmektedir. Sadece Antakya’da “firik aşı” ya da “firikli aş” diye tabir edilir. Dünyadaki Benzer Örnekler Orta Doğu ülkelerinde Firik bulguru pilavı sıkça tüketilir ve aynı isim altında bulunabilir.
  • 20. Kavılca Bulguru Pilavı Kökeni Kavılca buğdayı Kars’ta yetiştirilen bir buğday türüdür; bu sebeple bu tarif Kars yöresine ait bir tariftir. Açıklaması Kaynaklara göre 10.000 yıl önce Hititlerin tükettiği bir bulgur çeşidi olduğu bilinmektedir. Kavılca bulguru, siyez bulgurunun soğuk iklime uyum göstermiş olan aynı familyadan gelen bir yaban buğdayıdır. Kavılca bulguru bol lifli yüksek proteinli ama düşük glu-tenlidir. Geleneksel olarak bulgur pilavı olarak tüketilmiş olsa da lahana salması ve süt çorbası yapımında da sıkça kullanılmıştır. Bu buğdayın tarımı bir süre durdurulmuş ancak daha sonra küçük bir gönüllü grup tarafından 2006’da yeniden tarımına başlanmıştır. Günümüzde Kars’ta 200’ün üze-rinde çiftçinin tekrar kavılca bulguru ürettiği bilinmekte-dir. Malzemeler Kavılca Bulguru Et Suyu Tereyağı
  • 21. Teknikler 1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içerisine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Bulgur tereyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan bulgur et suyunda pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilav, üzeri bir bez ile örtülerek demlenir. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Sade servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 22. Ekşili (Eğşili) Pilav Kökeni Siyez buğdayı Kastamonu’da yetiştirilen bir buğday türüdür; bu sebeple bu tarif Kastamonu yöresine ait bir tariftir. Açıklaması “Eğşili” pilav olarak da bilinen bu pilav ekşiliğini ekşi yoğurt ya da ekşi ayran kullanılmasından almaktadır. Pilavın bir diğer özelliği içerisinde siyez bulguru kul-lanılıyor olmasıdır. Siyez Bulguru üretimin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu’daki İhsangazi’dir. Bu sebeple her yıl siyez bulgurunun ilk hasatıyla “İhsangazi Siyez Bulguru Festivali” yapılmaktadır. Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı Türkiye’de ilk Slow Food Presidia’sı olarak siyez bulgurunu ilan edilmiştir. Türkiye’nin ilk presidium ürünüdür. Bunun sebebi ge-netiği bozulmamış tek tahıl olduğu söylenmesidir; aynı zamanda yüksek derece antioksidan içerir.
  • 23. Malzemeler Ekşimiş Yoğurt Siyez Bulguru Kuru Soğan Pirinç Taze Soğan Dereotu Maydanoz Ebegümeci Isırgan otu Nane Asma Yaprağı Domates Salçası Biber Salçası Kuru Nane Kırmızı Biber Tereyağı Teknikler 1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içerisine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Kuru soğanlar, domates ve biber salçası kavrulur; asma yaprakları, ebegümeci, ısırgan otu ve na-neler eklenip biraz daha kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan ürünlerin üzerine bulgur, kuru nane ve kırmızı biber ile et suyu eklenerek pişirilir. 4-) Ekşileme - Pişen yemeğin üzerine ekşimiş yoğurt eklenip karıştırılır.
  • 24. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Eritilmiş sıcak tereyağ ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 25. Müceddere Kökeni Orta Doğu kökenli bir yemektir. Kaynaklara göre Suriye’deki etkileşimler ile edinilen bilgilerle geliştiril-miştir. Ülkemizde en fazla Kilis yöresinde uygulanması sebebiyle Kilis pilavı olarak bilinmektedir. Açıklaması Kaynaklara göre bir ortaçağ yemeğidir. İsmini görüntüsünden aldığı söylenir. Müceddere, Arapçada-ki “cederi” sözcüğünden türemiştir; mücedder, çiçek çıkarmış ve çiçek bozuğu kişi anlamına gelmektedir. Mercimek, Farsçada merdümek yani göz bebeği anlamına gelir. Aynı zamanda eski bir adak yemeğidir. Müceddere 15. yy’da et ile hazırlanan bir reçeteymiş ancak günümüze kadar olan süreçte değişikliklere uğramış. Bu reçetenin 15. yüzyıldan bugüne değişmeyen tek bölümü üzerine yakılmış soğan ile sunumu olduğu söylenebilir. Malzemeler Mercimek Bulgur Soğan Zeytinyağı Tuz Karabiber
  • 26. Teknikler 1-) Islatma - Mercimek ve bulgur pişirilmeden önce ıslatılır. 2-) Kaynatma - Kaynar su içine önce mercimek, ardından bulgur eklenir ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. 3-) Demleme - Mercimek ve bulgur pişince üzerine bir bez konularak kapatılır ve dinlendirilir. 4-) Kavurma - Soğanlar zeytinyağı ile kavrulur ve yakılarak hazırlanır. Ardından bulgur ile servis edilir. Bölgesel Farklar Gaziantep, Kilis’te müceddere domates salçası ile hazır-lanır. Hazırlanış biçiminde domates salçası önceden kavrulup ardından su eklenerek tarifin yapımına devam edilir. Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Et ile servis c-) Yoğurt ile servis
  • 27. Ülkemizdeki Diğer İsimleri -Anakız Pilav - Kastamonu -Ala Pilav - Batı Karadeniz -Mercimekli Aş - Gaziantep -Müceddere - Kilis ve Antakya -Anamaşı - Elazığ -Mahlüta Pilavı - Malatya -Mercimekli Bulgur Pilavı - Adana, Şanlıurfa, Karaman Dünyadaki Benzer Örnekler -Suriye’de “müceddere” olarak bilinir ve bulgur ile yapılır. Kırmızı biber, kimyon eklenerek yapılır. Soğan kavrularak ayran veya yoğurt ile servis edilir. -Ürdün’de “mdardra” olarak bilinir ve uzun kahverengi pirinç ve iri yeşil mercimekle yapılır. Soğan ile süslenip yoğurt ile servis edilir. Ürdün’de etli tariflere de rastlanır. -Mısır’da “migadara” olarak bilinir ve şehriyeli pirinç ile hazırlanır. Bazen şehriyeli pirinç pilavı, makarna, haşlan-mış nohut ile aynı tabakta kavrulmuş soğan üzerine do-mates sos dökülerek sunulur. -Fas’da “megaddara” olarak bilinir ve bütün mercimek yerine kırılmış kırmızı mercimek kullanılır ve bulgur yerine pirinç kullanılır. Üzerine yoğurt ve halka şeklinde kızartılmış soğan dökülerek servis edilir.
  • 28. Loğlazlı Pilav Kökeni Gaziantep’in Nizip yöresine ait bir reçetedir. Açıklaması Nizip, Gaziantep’te börülceye “loğlaz” denilmektedir ve ismini buradan almıştır. Loğlazın tazesine de “löbye” de-nilmektedir. Malzemeler Börülce Bulgur Et Suyu Tereyağı Karabiber Kırmızı Biber Domates Salçası Tuz Teknikler 1-) Islatma - Börülceler ve bulgur pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kaynatma - Kaynar su içine önce börülceler, ardından bulgur eklenir ve yumuşayıncaya kadar pişirilir. 3-) Demleme - Mercimekler ve bulgurlar pişince üzerine bir bez konularak kapatılır ve dinlendirilir.
  • 29. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Eritilmiş sıcak (Kızdırılmış) tereyağı dökülerek servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri Loğlazlı pilav, Gaziantep dışındaki bölgelerde börülceli pilav olarak bilinmektedir. Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 30. Meyhane Pilavı Kökeni Gaziantep yöresine ait bir tariftir. Açıklaması Asıl ismi “Meyhaneli bulgur pilavı” olmasına rağmen zamanla “Meyhane pilavı”’na dönüşmüştür. Hikayeye göre 1940’lı yıllarda Türkiye’de en çok rakı tüketilen şehir olan Gaziantep’te rakıdan sonra kişide oluşan acıkmayı hafif bir yemekle geçiştirmek için yapılan bir pilavdır. Malzemeler Bulgur Et Suyu Soğan Sarımsak Domates Yeşil Biber Domates Salçası Biber Salçası Tereyağı Pul Biber Karabiber Kuru Nane
  • 31. Teknikler 1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Soğan, sarmısak, yeşil biber, domates, do-mates salçası, biber salçası ve bulgur tereyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan malzemelerin üzerine et suyu eklenir ve kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. 4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapa-tılarak dinlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar Kesin bir yöre bilgisine sahip olmamakla birlikte bazı yerlerde bulgur yerine pirinç kullanıldığı bilinmektedir. Aynı şekilde, bazı yerlerde de bulgurlu yapılsa da içerisine nohut eklendiği görülmektedir. Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Eritilmiş sıcak (Kızdırılmış) tereyağı dökülerek servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 32. Kimyonlu Bulgur Aşı Kökeni Antakya yöresine ait bir tariftir. Açıklaması Antakya şivesine göre “kemunlü biberli aş” olarak bilinir. Her sene Ekim ayında yeni hasat zeytinyağlarının kalite-sini denemek için bu pilavın zeytinyağı ile yapıldığı bilin-mektedir. Malzemeler Bulgur Et Suyu Zeytinyağı Kimyon Soğan Kırmızı Tozbiber Teknikler 1-) Islatma - Bulgur pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Soğanlar, kimyon ve biber eklenerek kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan malzemeler ile bulgur et suyunda pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile örtülüp demlenmeye bırakılır.
  • 33. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri a-) Sade sunum b-) Yoğurt ve acı turşu ile servis c-) Şalgam turşusu ve şalgam suyu ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri Ülkemizde Hatay hariç her yerde Kimyonlu Bulgur Aşı olarak bilinir. Sadece Hatay ve yakınlarında şive farkı sebebi ile Kemunlu Biberli Aş olarak bilinir. Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 34. Maklube Kökeni Maklube Arapça’daki “makluba” kelimesinden gelir ve “dönüştürülmüş’’, “ters çevrilmiş” gibi bir anlama gelir. Orta Doğu kültürü kökenli bir yemektir ve bu sebep-le Siirt ve Mardin gibi Orta Doğu kültürünün belirgin hissedildiği coğrafyalarda yoğunlukla pişirildiği görül-mektedir. Açıklaması Maklube reçeteleri genellikle çok büyük porsiyonlarda yapılır; paylaşmak üzere masanın ortasına yerleştiri-lir ve herkes aynı tabaktan maklubeyi paylaşır. Cemaat toplantıları ve dini toplantılarda yapıldığı sıkça görül-mektedir. Makbule kendi tepsisinde sunulur ve geleneksel olarak yer sofrasında yenmelidir. Malzemeler Pirinç Et Suyu Patlıcan Zeytinyağı Soğan Kuzu Eti Tereyağı
  • 35. Teknikler 1-) Islatma - Pirinçler pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kızartma - Patlıcanlar dilimler halinde kesilerek zey-tinyağında kızartılır. 3-) Kavurma - Soğan, pirinç ve kuzu eti tereyağı ile kavrulur. 4-) Haşlama - Pirinç, soğan ve kuzu eti, et suyunda pişiri-lir. 5-) Kapama - Hazırlanan pilav, patlıcanların içine yerleşti-rilip kapatılır ve demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar Hatay bölgesinde maklube ters çevrilmeden, güveç içinde, etrafına patlıcan döşenerek yapılmaktadır. Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Mevsim salatası ve yoğurt ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri -
  • 36. İç Pilav Kökeni Kaynaklarda kesin bir bölge belirtilmemektedir. Açıklaması Genellikle iç dolgu malzemesi olarak kullanıldığı görülse de meze veya ana yemek olarak tüketildiği de görülmek-tedir. En yaygın kullanımı, kümes hayvanlarının içlerinin doldurulması ya da zeytinyağlı dolma, zeytinyağlı sar-ma gibi reçeteler adına farklı birkaç malzeme ile iç harcı olarak kullanılmasıdır. Bazı tariflerde aromatik tatlandırmalarda turunçgiller, adaçayı ve defne yaprağı da kullanılmaktadır. Bu durum iç pilavın sezon ve yöre bazlı olarak rahatlıkla değişkenlik gösterebileceğini belirtmektedir. Malzemeler Pirinç Et Suyu Çam Fıstığı Soğan Kuş Üzümü Tarçın Karabiber Dereotu Tereyağı
  • 37. Teknikler 1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. Pi-rinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç, soğan, çam fıstığı, kuş üzümü te-reyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan tüm malzemeler et suyunda pişi-rilir. 4-) Tatlandırma - Tüm baharatlar ve yeşillikler pilava eklenip karıştırılır. 5-) Demleme - Pişirilen pilav fırından çıkarılıp üzerine bez örtülüp demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar Herhangi bir bölgeye özgülenmeden, kestane, tavuk, tavuk ciğeri, badem veya deniz ürünleri katılarak yapılan tarifler görülmektedir. İç pilav reçetelerinde görülen en belirgin farklılık, Anadolu’da batıya doğru gidildikçe tavuk kullanımının artmasıdır. Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) İç dolgu malzemesi olarak servis c-) Meze olarak servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 38. Hamsili Pilav Kökeni Karadeniz Bölgesi’nde ve en yoğun Trabzon’da yapıldığı bilinmektedir. Açıklaması Karadeniz Bölgesi’nde en çok tüketilen proteinin balık ve en yaygın olarak kullanılan balık çeşidinin de hamsi olduğu bilinmektedir. Hamsi ile yapılan tarifler arasında en popüleri hamsili pilavdır. Hem besleyici hem de bolca bulunması popülerliğini arttırmaktadır. Hamsi kapama bu pilavların bir çeşididir. Hamsili pilav için genellikle iri, sert ve yağlı olan hamsiler tercih edilmektedir. Hamsinin mevsimi, Aralık-Ocak-Şubat ayları olduğundan en çok bu dönemde tüketildiği bilinmektedir. Malzemeler Pirinç Hamsi Soğan Tereyağı Et Suyu Kuş Üzümü Çam Fıstığı Dereotu Tarçın Yenibahar Karabiber
  • 39. Teknikler 1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. Pi-rinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç, soğan, çam fıstığı, kuş üzümü te-reyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan tüm malzemeler et suyunda hafif diri kalacak şekilde pişirilir. 4-) Tatlandırma - Tüm baharatlar ve kıyılmış dereotu pilava eklenip karıştırılır. 5-) Kapama - Kaba açılan hamsilerin içine pilav yer-leştirildikten sonra, hamsiler ile kapatılır. 6-) Fırınlama - Hamsilerin içine yerleştirilen pilav, kapa-tılarak fırınlanır ve son pişirilme gerçekleştirilir. Bölgesel Farklar Bazı bölgelerde kapama şekli yerine hamsi içine karıştırılarak pişirildiği bilinmektedir. Sunum Şekli Sade servis (yukarıda anlatıldığı gibi) Ülkemizdeki Diğer İsimleri Hamsili pilav dışında hamsi kapama olarak da bilinen pi-lavın sadece sunumu şekilleri değişkenlik göstermektedir. Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 40. Perde Pilavı Kökeni Siirt’e ait çok eski bir Türk yemeğidir. Kökeninin Orta Asya kültürüne dayandığı düşünülmektedir. Açıklaması Geleneksel olarak fes şeklinde, bakır bir tencerede hazır-lanır. Perde pilavını oluşturan her malzemenin her biri ayrı bir mesaj içerir. Yeni evlilerde kayınvalide el yapımı yufka ile kaplanmış bu pilavı verirken pilavdaki malzemeler ile mesaj vermektedir. Kayınvalide pilavı verirken “Evin sırlarını, sorunlarını saklamalı ve kimseye belli etmemeli-sin.” öğüdünü vermek ister. Böylelikle, pilavın yufkası gelinin manevi bağlılığını ve korunmuşluğunu sembolize etmektedir. Pilavda kullanılan pirinçler evlilikte bolluk ve bereketi temsil ederken, pilavda kullanılan bademler erkek torun, dolmalık fıstıklar ise kız torun hasretini tem-sil etmektedir. Kuş üzümleri sağlığı temsil ederken, acı ve tatlı baharatlar ise hayatın acı ve tatlı günleri anlamını taşır. Siirtli gelinler karabiberin sembolize ettiği şeyin kaynana olduğunu mizahi bir dil ile anlatmıştır. Eskilerde tavuk eti yerine horoz veya keklik eti kul-lanılırmış. Horoz eti evin reisi olan erkeği temsil ederken, zamanla evin reisi konusu tartışılır bir hal alınca tavuk eti de kullanılır olmuştur.
  • 41. Malzemeler Pirinç Tavuk Suyu Tavuk Eti Tereyağı Badem Dolmalık Fıstık Tuz Karabiber Yoğurt Yumurta Un Teknikler 1-) Hamur Yapma - Tereyağı, yoğurt, yumurta, su ve un ile perde pilavının hamuru yoğrulur. 2-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 3-) Haşlama - Tavuklar haşlanır ve tiftiklenir. Tavuk suyu hazırlanır. 4-) Kavurma - Pirinç ve dolmalık fıstıklar tereyağı ile kavrulur. 5-) Haşlama - Tavuk suyu eklenir. Kısık ateşte pilav pişi-rilir. 6-) Kapama - Kaba açılan hamur içine pilav yerleştirildik-ten sonra kapatılır. 7-) Fırınlama - Hamur içerisine yerleştirilen pilav, kapa-tılarak fırınlanır ve son pişirilme gerçekleştirilir.
  • 42. Bölgesel Farklar Çeşitli yörelerde iç pilav yapımında pilava tavuk, tavuk ciğeri ve bezelye eklenir. Aynı şekilde dış hamurun kapanış şekli değiştirilip örgü şeklinde hazırlanır. Bu reçete “Örgülü Pilav” olarak bilinmektedir. Sunum Şekilleri Hazırlanan pilavın hamurdan kabuğu dilimlenerek sade servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 43. Bıldırcın Kapama Kökeni Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki hakimiyeti döne-minde, Balkan topluluklarından göç edenlerin yerleştiği Kırklareli’nde bu coğrafyanın etkisine sahip bir mutfak kültürü vardı. Bu mutfak kültürü av etleri ile hazırla-nan birçok reçete ile çeşitlilik göstermektedir. Bu pilavın Kökeni Kırklareli’ne göçen Balkan topluluklarına dayan-maktadır. Açıklaması Kapama tavuk, kuzu, bıldırcın, balık vb. protein ürünle-rinin hazırlanmış pilav üzerine yerleştirilip fırında pişi-rilerek hazırlanan bir pilav türüdür. Malzemeler Pirinç Tavuk Suyu Bıldırcın Soğan Tereyağı Zeytinyağı
  • 44. Teknikler 1-) Islatma - Kuş üzümleri ılık suda bir süre ıslatılır. Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Mühürleme - Bıldırcınlar zeytinyağında mühürlenir. Ardından kenara alınıp bekletilir. 3-) Kavurma - Tereyağında soğan ve pirinç kavrulur. 4-) Haşlama - Kavrulan pirinç tavuk suyunda pişirilir. 5-) Demleme - Pişirilen pilav fırından çıkarılıp üzerine bez örtülüp demlenmeye bırakılır. 6-) Fırınlama - Pişirilen pilav bir fırın kabı içine dökülür ve üzerine bıldırcın yerleştirilip fırınlanır. Bölgesel Farklar İç Batı Karadeniz ve İç Anadolu taraflarında bu reçete genel olarak “kuşbaşı” olarak kesilmiş kırmızı etler ile yapılmaktadır. Sunum Şekilleri Sade servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler Suudi Arabistan, İran, Irak, Azerbaycan gibi ülkelerde de benzer şekillerde yapılır; pirinç yerine bulgur ile yapıldığı da görülmektedir.
  • 45. Safranlı Pilav Kökeni Kökeni M.Ö. 3000-4000 yıllarına dayanır ve tarih bo-yunca birçok uygarlığın mutfağında önemli bir yere sahip olmuştur. Bunun nedeni, bitkinin toplanma aşamasının zorluğu ve az miktarda olmasıdır. Safran, Orta Doğu, Orta Asya, Hindistan, İran, Fas ve Avrupa mutfaklarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de önemini Osmanlı Saray Mutfağı’nda birçok reçetede bulunarak korumuş bir baharattır. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşadığı ekonomik güçlükler sebebi ile 20. yy’dan itibaren Anadolu’da üretimi ve ekimi azalmıştır. Ancak, 1913 yılında Safranbolu ve Urfa illerinde tekrardan üretimine başlanmıştır. Açıklaması Osmanlı Sarayı’nda padişahların erkek çocuklarının sün-netleri, kızlarının da düğünlerinde halktan başlayıp üst kademe misafirlere kadar olan kitleye verilen ziyafetlerde en çok tereyağı, safran ve şeker tüketildiği bilinmektedir. Bazı kaynaklarda safranlı pilavın 1526-1858 yılları ara-sında Hindistan’da hüküm sürmüş imparatorların bir kolu olan Mughal’a ait olduğu görülmektedir.
  • 46. Malzemeler Safran Pirinç Et Suyu Tereyağı Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. 3-) Su Baharatlandırma - Kullanılacak olan et suyu ısındıktan sonra içine safran eklenerek baharatlandırılır. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler içine safranlı et suyu eklenerek pişirilir. 5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Sade servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 47. Harem Pilavı Kökeni Kaynaklarda Kökeni Osmanlı Saray Mutfağı olarak geçmektedir. Açıklaması Rivayete göre Osmanlı Saray Mutfağı’nda yapılan bu reçete hazırlanırken içine altın atıldığı ve bu altın kimin kaşığında çıkarsa altının o kişiye verildiği söylenmektedir. Osmanlı Saray Mutfağı’nda sıkça kullanılan malzeme-lerden biri olan safran, bu pilavda da bolca kullanılmak-tadır. Baharatlarla aroması kuvvetlendirilen harem pilavı, aynı reçete ile tavuk, keklik ve bıldırcın gibi kümes hay-vanlarıyla yapılmaktadır. Malzemeler Pirinç Safran Tavuk Suyu Tereyağı Kuş Üzümü Tarçın Zerdeçal Yenibahar Ceviz
  • 48. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. Cevizler bir tava içinde yağsız olarak kavrulur. 3-) Su Baharatlandırma - Kullanılacak olan tavuk suyu ısındıktan sonra içine safran eklenerek baharatlandırılır. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler içine safranlı tavuk suyu eklenerek pişirilir. 4-) Tatlandırma - Pişirilen pilavın içine tarçın, zerdeçal ve yenibahar eklenir ve karıştırılır. 5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenmeye bırakılır. 6-) Kızartma - Bıldırcınlar tavada tereyağında pişirilir. Bölgesel Farklar - Sunum Şekli Harem pilavı servis edilirken üzerine kavrulmuş ceviz ve bıldırcın konularak servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 49. Bulgar Pilavı Kökeni Kaynaklarda oriijini Bulgaristan olarak geçmektedir. Anadolu’ya göç eden Bulgar göçmenlerinin bu reçeteyi uyguladığına rastlanmıştır. Açıklaması Orijinal tariflerinde hindi boyun eti kullanıldığı görül-mektedir, ancak zamanla bu reçete kuzu, dana, tavuk eti ile yapılan tariflere dönüşmüştür. Bulgaristan’da Ramazan ayı ve sonrasında köylerde top-lanan paralar ile mezarlıklarda mevlit okutulur; mevlit sonrası köylülerin katkısı ile danaların kurban edildiği ve dana eti kullanılarak yapılan pilavın dağıtıldığı kaynaklar-da yer almaktadır. Malzemeler Pirinç Hindi Boyun Eti Tereyağı Et Suyu Karabiber
  • 50. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinçler tereyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Hindi boyun eti haşlanır. Haşlanan etin suyu ayrılır. Kavrulan pirinçlere hazırlanan hindi suyu eklenir ve pirinçler pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilav üzerine bir bez örtülerek demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Sade Servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 51. Hıdırellez Pilavı Kökeni Kaynaklara göre Çanakkale yöresine ait bir pilav reçete-sidir. Açıklaması Her yıl 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece Hıdırellez Bayramı olarak kutlanır. Hıdırellezin Mezopotamya ve Anadolu kültürüne ait bir inanış olduğu bilinmektedir. Hikayeye göre Hıdırellez gecesinde Hızır’ın uğradığı yer-lere ve elinin değdiği şeylere bereket verdiğine inanılmak-tadır. O gece dilekler dilenir, ateşler yakılır ve Hıdırellez şenliğe dönüşür. Aynı zamanda baharın müjdesi olarak addedilen Hıdırellez gününde kuzu ve oğlak eti kul-lanılarak yapılan Hıdırellez pilavı yendiğinde sağlık ve şifa bulunduğuna inanılmaktadır. Malzemeler Oğlak Eti Pirinç Taze Soğan Taze Maydanoz Dereotu Taze Nane Tereyağı Et Suyu Karabiber
  • 52. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç tereyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Oğlak eti haşlanır, suyu ayrılır ve ayrılan su ile kavrulmuş pirinçler hafif diri kalacak şekilde pişirilir. 4-) Fırınlama - Pişirilen pilav taze baharatlarla karıştırılıp üzerine haşlanmış oğlak eti konularak fırınlanır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Oğlak eti ile servis c-) Kuzu eti ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 53. Siyadiye Pilavı Kökeni Kaynaklara göre Lübnan’a ait bir reçetedir. Açıklaması Lübnan’ın sahil kıyısından Fenikeliler’e ve Hatay’a kadar ulaşmış bir yemek olduğu düşünülmektedir. Hatay’daki Hristiyan ailelerin mutfaklarında sıkça pişirildiğine kay-naklarda rastlanmaktadır. Yörenin sezonunda taze olan beyaz etli balıklar ve Hatay’da en çok kullanılan baharat olan kimyon tarifteki önemli malzemelerdir. Malzemeler Soğan Zeytinyağı Beyaz Etli Sezonun Balığı Kimyon Zerdeçal Limon Suyu Çam Fıstığı Sarımsak Su Karabiber
  • 54. Teknikler Balık Suyu Yapımı 1-) Kavurma - Soğanlar zeytinyağında kavrulur. 2-) Haşlama - Kavrulan soğanlara su ve balık kemikleri eklenip bir süre kaynatılır ve blender ile çekilip süzülerek balık kılçıklarından ayıklanır ve hazırlanır. Pilav Yapımı 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-)Marinasyon - Kimyon, sarımsak, zerdeçal, limon suyu, zeytinyağından hazırlanan salça kıvamındaki bir karışım balıklara sürülüp bir süre marine edilir. 3-) Kavurma - Pirinçler zeytinyağında kavrulur. Başka bir tavada zeytinyağında soğan ve çam fıstıkları kavrulur. 4-) Kızartma - Marine edilmiş balıklar un ile kaplanarak az miktarda zeytinyağında kızartılır. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler hazırlanan soğanlı balık suyunda pişirilir. 5-) Demleme - Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenmeye bırakılır.
  • 55. Bölgesel Farklar Adana’da bu reçete pirinç yerine bulgur kullanarak yapıl-maktadır. Sunum Şekli Siyadiye pilavı servis edilirken kızartılmış balıklar, kavrulmuş soğan ve çam fıstıkları ile servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri Bazı bölgelerde siyadiye yerine siyadi pilavı ismi kul-lanıldığı bilinmektedir. Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 56. Duvaklı Pilav Kökeni Kaynaklara göre Diyarbakır yöresine ait bir reçetedir. Açıklaması Diyarbakır’da ağırlıklı olarak düğünlerde, duvak açma merasimlerinde dağıtılır. Hazırlanan pilavın kıymalı harcı gelinin duvağını temsil etmektedir. Düğün ve sünnetlerde yemeğe düğün çorbası ile başlanıp duvak pilavı ile devam edilir. Pilavın içindeki malzemelerin düğünün bütçesine göre değişkenlik gösterdiği bilinmektedir. Malzemeler Karacadağ Pirinci Dana Kıyma Et Suyu Tereyağı Badem Dolmalık Fıstık Yenibahar Karabiber Tarçın Soğan Tuz
  • 57. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinç tereyağı ile bir tencerede kavrulur. Başka bir tencerede badem, soğan, dolmalık fıstık ve kıy-ma sırasıyla kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyunda pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilav üzerine bir bez örtülerek demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Duvaklı pilav servis edilirken hazırlanan pilav üzerine kavrulmuş dolmalık fıstıklı ve soğanlı kıyma dökülerek servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 58. Pehli Pilavı Kökeni Tokat yöresine aittir. Açıklaması Tokat’ın en önemli düğün yemeklerinden biri olarak ka-bul edilir ve pehli, pişirilen etin parçalarına verilen isim-dir. Kullanılan kuzunun süt kuzusu olması bu reçetenin önemli detaylarından biridir ve kuzunun kol ve kaburga kısmından yapılan bir pilavdır. Genellikle yiyecek kişi sayısına göre kişi başına 300-400 gram et servis edileceği hesaplanarak hazırlanır. Aynı şekilde bütün reçetede te-reyağı kullanılması önemli özelliklerinden biridir. Malzemeler Süt Kuzu Kol ve Kaburga Tereyağı Bulgur Et Suyu
  • 59. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Mühürleme - Kuzu kol ve kaburga eti önce tereyağın-da mühürlenir. 3-) Haşlama - Mühürlenen kol ve kaburga etleri suda haşlanarak pişirilir. İşlem bittikten sonra haşlama suyu saklanır. 4-) Kavurma - Pirinç tereyağı ile bir tencerede kavrulur. 5-) Haşlama - Kavrulan pirinçler daha önceden hazırla-nan kuzu kol, kaburga ve suyunda pişirilir. 6-) Demleme - Hazırlanan pilav üzerine bir bez ile örtülerek demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Pehli pilavı servis edilirken haşlanmış kuzu kol ve kabur-ga etleri kemiklerinden ayrılıp pilav üzerinde yerleş-tirilerek servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 60. Domatesli Pilav Kökeni Kaynaklara göre Kökeni Osmanlı Saray Mutfağı’na dayanan bir reçetedir. Açıklaması Coğrafi Keşifler sonrasında Avrupa’ya gelen domates, 1840’lı yıllarda Osmanlı halkının bir bölümünün genel tüketimine girmeye başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda İkinci Tanzimat ardından halkın kullanımına sultan buyruğu ile girmiştir. Domates öncesinde salça yerine nar suyu, erik suyu, bal, pekmez gibi tatlandırıcılar kullanılmış, ancak zamanla domates kullanılmaya başlanmıştır. Domatesin ilk kullanılmaya başlandığı zamanlarda yaba-ni bir meyve olarak kullanıldığı, sonrasında aşılanarak günümüzdeki haline geldiği bilinmektedir. Aşılanmadan önceki halinin kiraz domates boyutlarında olduğu; yeşil rengindeyken tüketildiği; dolmasının çorbasının ve zeytinyağlısının da yapıldığı ve rengi kırmızıya dönüştüğünde kullanılmayıp çöpe atıldığı kaynaklarda geçmektedir.
  • 61. Malzemeler Pirinç Et Suyu Domates Tereyağı Tuz Karabiber Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Tereyağında önce pirinçler ardından do-matesler kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyu ile pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapatılıp demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar Bazı bölgelerde bu reçete pirinç yerine bulgur ile uygulan-maktadır. Sunum Şekilleri a-) Sade servis b-) Yoğurt ile servis c-) Ayran ile servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 62. Sultan Reşat Pilavı Kökeni Kaynaklara göre Osmanlı Saray Mutfağı’na ait bir reçete-dir. Açıklaması Osmanlı Mutfağı’nda köfteli pilava verilen isimdir. Kay-naklara göre, Osmanlı İmparatorluğu döneminde pilavlar en çok hangi sultanın sofrasında yer alıyorsa o sultanın adı ile anılırmış. Bu pilavın en sık Sultan Reşat’ın sof-rasında yer alması sebebiyle pilav, Sultan Reşat adıyla anılmaktadır. Malzemeler Pirinç Tereyağı Et Suyu Soğan Kıyma Un Domates Zeytinyağı Tuz Karabiber
  • 63. Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinçler tereyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçler et suyu ile pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenir. 5-) Yoğurma - Soğan, kıyma, baharatlar yoğrulup köfte haline getirilir. 6-) Kızartma - Köfteler una bulanıp zeytinyağında kızartılır. 7-) Sos ile Haşlama - Domatesler rendelenip sos haline getirilir ve bir tencere içinde kısık ateşte kaynatılır. Köfteler hazırlanan bu sos içinde pişirilir. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Sultan Reşat Pilavı servis edilirken hazırlanan pilav üzerine köfteler konularak servis edilir. Ülkemizdeki Diğer İsimleri Günümüzde köfteli pilav olarak bilinmektedir. Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 64. Narlı Pilav Kökeni Kaynaklarda Osmanlı Saray Mutfağı’na ait bir reçete olarak geçmektedir. Açıklaması Evliya Çelebi’nin 17. yy’da yazdığı Seyehatname’sinde safranlı, dutlu, narlı, adaçaylı, amberli, köfteli, fıstıklı, dövülmüş bademli ve üzümlü pilav çeşitlerinden söz et-tiği bilinmektedir. Osmanlı Saray Mutfağı’nda meyve suları ve baharatlardan yapılan sular, yemeklere sadece tat vermek için değil, renk vermek için de kullanılmıştır. Örnek olarak erişte pilavı, sarı(safranlı) pilav, yeşil(pazı ya da ıspanaklı) pilav, kızıl(pekmezli) pilav, narlı pilav ve nar ekşili pilav verile-bilir. Narlı pilav günümüze kadar nar ekşili pilav olarak gelmiştir. Aynı zamanda kaynaklara göre nar ekşili pilav, Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları Beyazıt ve Cihangir’in sünnet düğünlerinde verilen yemeklerin ziyafet defter-lerine kaydedilmiştir.
  • 65. Malzemeler Pirinç Nar Suyu Nar Zeytinyağı Dereotu Tuz Karabiber Teknikler 1-) Islatma - Pirinç pişirilmeden önce bir kap içine alınıp su ile kaplanır. Bir süre bekletilir ve süzülür. 2-) Kavurma - Pirinçler zeytinyağında kavrulur. 3-) Haşlama - Kavrulan pirinçlere nar suyu eklenerek pişirilir. 4-) Demleme - Pişirilen pilavın üzeri bir bez ile kapa-tılarak demlenmeye bırakılır. Bölgesel Farklar - Sunum Şekilleri Sade servis Ülkemizdeki Diğer İsimleri - Dünyadaki Benzer Örnekler -
  • 66. Pilavlar ve Pilavların Fotoğraflı Reçeteleri Dövme Pilavı Malzemeler 200 gr nohut 300 gr aşurelik buğday 1 lt tavuk suyu 1 adet tavuk göğüs Tuz Karabiber
  • 67. 1. Nohut ve aşurelik buğday bir gün önceden ıslatılır. 2. Nohutlar tavuk suyunda haşlanır ve üzerine buğdaylar eklenir. Buğday ve nohut beraber 1/3 oranında tavuk suyu ile kısık ateşte pişirilir. 3. Tavuk göğüsleri derili kısımları öncelikli olarak tavada izlenir. 4. Tavada iz verilen tavuklar güvece alınan döğme pilavının üzerine konularak üstü açık bir şekilde fırın-lanır. 15-17 dakika arasında pişen tavuklardan sonra pilav güveç ile servis edilir.
  • 68. Keşkek Malzemeler 300 gr buğday 650 gr et ya da tavuk suyu 250 gr kırmızı veya beyaz lifli ve yağlı etler 20 gr kuyruk yağı 7 gr kimyon Tuz
  • 69. 1. Pilavlık buğday tavuk suyunda lapa kıvamı alana kadar haşlanır. 2. Tavuklar tiftiklenerek eritilebilir; küçük parçalar haline getirilir. 3. Buğday ile tavuk karıştırılır ve tekrar tavuk suyu eklenip çırpılarak ezilir. 4. Buğday ve et tamamen ezilip lapa halini aldıktan son-ra ateşten alınır. Başka bir yerde kuyruk yağı ve kimyon kavrulur. 5. Hazırlanan tavuk ve buğdaydan yapılan keşkek tabağa konulur ve üzerine kuyruk yağında kavrulan kimyon dökülerek servis edilir. Arzu edilirse kırmızı pul biber de kullanılabilir.
  • 70. Firik Pilavı Malzemeler 200 gr firik 400 gr et suyu 15 gr tereyağı Tuz Karabiber 1. Firik tereyağında kavrulur ve sıcak et suyu firiğin üze-rine eklenip kısık ateşte ağır ağır pişirilir. 2. Pişen firiğin üzeri kapatılarak demlenmeye bırakılır. İyice demlenen firik pilavı servis edilir.
  • 71. Müceddere Malzemeler 1 adet soğan 70 gr tereyağı 100 gr pilavlık bulgur 50 gr yeşil mercimek 1/3 oranında kaynamış su
  • 72. 1. Soğanlar yağda kavrularak pişirilir. 2. Mercimek haşlanır. 3. Bulgur yağda kavrulur ve kaynamış su eklenerek pişirilir. 4. Üzerine haşlanan mercimekler eklenerek demlendirilir. Servis edilirken kavrulan soğanlar üzerine eklenir.
  • 73. Maklube Malzemeler 3 adet patlıcan Zeytinyağı 2 adet kuru soğan 250 gr pirinç 200 gr kuzu eti 20 gr zeytinyağı 20 gr tereyağı 400 ml et suyu
  • 74. 1. Patlıcanlar alacalı şekilde soyulur. Arkasından zeytin-yağında kızartılır. 2. Soğanlar, pirinçler ve kuzu eti zeytinyağı ve tereyağı karışımında kavrulur. Et suyu eklenir ve pişirilmeye başlanır. 3. Pişen pilav bir süre dinlenmeye bırakılır. 4. Pilav dinlenirken kızartılan patlıcanlar kaseye yerleşti-rilir. Şekildeki gibi kase kaplanır. 5. İçi pilav ile doldurulur. 6. Üzeri kapatılır. Ters çevrilerek servis edilir.
  • 75. İç Pilav Malzemeler 200 gr pirinç 100 gr kuru soğan 50 gr dereotu 50 gr nane 20 gr tereyağı 20 gr zeytinyağı 25 gr çam fıstığı 25 gr kuş üzümü 350 ml et suyu Tuz Karabiber
  • 76. 1. Pirinç yıkanır ve süzülmeye bırakılır. 2. Soğanlar doğranır, nane ve dereotu ayıklanır. 3. Tereyağı ve zeytinyağı karışımında önce soğanlar kavrulur. Kavrulan soğanlara çam fıstıkları eklenir ve kavurmaya devam edilir. 4. Çam fıstıkları renk almaya başladıktan sonra pirinç eklenerek biraz daha kavrulur. Son olarak kuş üzümü eklenir.
  • 77. 5. Et suyu eklenir. 6. Karışım, et suyu da eklendikten sonra kısık ateşte pişi-rilmeye bırakılır. 7. Pilav piştikten sonra pilava nane ve dereotu karışımı eklenip karıştırılır. 8. Pilavın üzeri kapatılarak demlenmeye bırakılır, dem-lendikten sonra servis edilir.
  • 78. Perde Pilavı Malzemeler 200 gr pirinç 350 gr tavuk suyu 150 gr tavuk eti 70 gr tereyağı 30 gr badem 45 gr dolmalık fıstık Tuz Karabiber 150 gr yoğurt 2 adet yumurta 500 gr un
  • 79. 1. Çam fıstıkları yağda renk alana kadar kavrulur. Çam fıstıkları renk almaya başladıktan sonra pirinçler eklenir ve kavurmaya devam edilir. Yeteri kadar kavrulan pirinçlere et suyu eklenir ve kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. 2. Pişirilen pilava önceden haşlanmış tavuk parçaları eklenip dinlenmeye bırakılır. 3. Tavuk yağı, yumurta, yoğurt ve tuz ile bir hamur oluşturulur. 4. Hamur kıvam bulana kadar yoğrulur. Bir kabın içine yerleştirilip dinlenmeye bırakılır.
  • 80. 5. Bademler sıcak suda bekletilir ve ardından soyulur. Tencerenin tabanına yağ sürülür ve soyulan bademler dizilir. 6. Yeteri kadar bekleyen ve açılan hamur tencereye yer-leştirilir; içi dinlendirilmiş pilav ile doldurulur. 7. İçi doldurulan hamur kapatılır ve fırınlanır. Üstü kızardıktan sonra ters çevrilır ve dinlendirildikten sonra servis edilir.
  • 81. Bıldırcın Kapama Malzemeler 200 gr pirinç 2 adet bıldırcın 100 gr kuru soğan 25 gr tereyağı 350 ml tavuk suyu Tuz Karabiber
  • 82. 1. Bıldırcınlar derili tarafları ilk önce olacak ve hafıf kızaracak şekilde mühürlenir. Mühürlenen bıldırcınlar kenara alınır. 2. Mühürleme işleminin yapıldığı tavada pirinçler kav-rulur ve üzerine tavuk suyu eklenerek kısık ateşte pişir-meye bırakılır. (Pilavın çok pişmesine gerek yok çünkü ikinci pişirme aşaması fırında bıldırcın ile gerçekleşecek.) 3. Pişirilen pilav güveç ya da fırına girebilecek bir kaba yerleştirilir. Üzerine daha önceden mühürlediğimiz bıldırcınlar yerleştirilir ve dibine çok az tavuk suyu ekle-nerek pişirilmeye bırakılır. Pişen pilav servis edilir.
  • 83. Duvaklı Pilav Malzemeler 200 gr Karacadağ Pirinci 200 gr dana kıyma 500 ml et suyu 200 gr tereyağı 50 gr badem 50 gr dolmalık fıstık 5 gr yenibahar 5 gr karabiber 5 gr tarçın Tuz
  • 84. 1. Pirinçler süzgeçte yıkanır ve bir kap içine bol tuz ve sıcak su ile en az 15 dakika kadar bırakılır. Ardından süzülür ve soğuk sudan geçirilip kurumaya bırakılır. 2. Fıstıklar ve bademler renk aldıktan sonra küçük küpler halinde kesilmiş soğanlar eklenir ve kavrulmaya devam edilir. Soğanlar da renk aldıktan sonra kıyma eklenir ve kavrulmaya devam edilir. Kıyma renk alıp kavrulana ka-dar sürekli karıştırılarak pişirilmeye devam edilir. 3. Başka bir tencere içinde 100 gr tereyağı ile pirinçler kavrulur. Ardından içine 200 ml su eklenir ve kısık ateşte pişirilir. Pirinç piştikten sonra ateşten alınıp demlenmeye bırakılır. 4. Pilav demlendikten sonra kasenin taban kısmına kıy-malı karışım konulur. Kıymanın üzerine, kasenin kalan kısmına da pilav yerleştirilir ve ters çevrilerek servis edilir.
  • 85. Narlı Pilav Malzemeler 200 gr pirinç 350 gr nar suyu 100 gr nar 15 gr zeytinyağı Dereotu (Süslemek amaçlı birkaç yaprak) Tuz Karabiber
  • 86. 1. Önceden ılık ve bir miktar tuzlu suda bekletilen pirinçler zeytinyağında kavrulur. 2. Yeteri kadar kavrulan pirinçlere nar suyu eklenir. Eklenen nar suyundan sonra kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. Pişirilen pilav dinlendirildikten sonra nar taneleri eklenir ve servis edilir.
  • 87. Alatlı Pilav Malzemeler 250 gr sarı çeltik pirinç 35 gr çorba kaşığı tereyağı 150 gr haşlanmış nohut 200 gr kuzu eti 130 gr kırmızı üzüm 400 ml et suyu 10 gr top bahar 10 gr karanfil 10 gr karabiber 20 gr tereyağı Tuz
  • 88. 1. Kuzu eti, top bahar, karanfil, karabiber ile haşlanır. Haşlanan etin suyu pilav için kullanmaya ayrılır. 2. Süzülen haşlanmış etler tereyağında biraz kavrulur. Pirinçler eklenir, kavrulur. Kavrulan pirinçlere haşlanmış nohutlar eklenir. 3. Diri üzümler eklenir. 4. Daha önceden ayrılan et suyu eklenir. Kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. 5. Pişirilen pilav bir süre dinlenmeye bırakılır.
  • 89. Harem Pilavı Malzemeler 300 gr pirinç 450 gr tavuk suyu 100 gr ceviz 50 gr kuş üzümü 2 adet bıldırcın 50 gr tereyağı Kakule Tarçın Yenibahar Zerdeçal
  • 90. 1. Pirinçler yıkanır; ılık suda bekletilir ve süzülmeye bırakılır. 2. Kuş üzümleri sıcak suda bekletilir ve süzülür. 3. Cevizler sıcak suda bekletilir ve süzülür. 4. Bıldırcınlar temizlenir, parçalarına ayrılır. Tereyağında bıldırcınların dış kısmı renk alana kadar pişirilir.
  • 91. 5. Bıldırcınların pişirildiği tereyağında daha önceden sıcak suda bekletilen ve sonrasında süzülen cevizler kavrulur. 6. Başka bir tencerede, tereyağında pirinçler kavrulur ve sonrasında kuş üzümleri de eklenip karıştırılır. 7. Tavuk suyu eklenir. Sonrasında daha önceden tavada dışı pişirilen bıldırcınlar eklenir. Bıldırcınlar eklendikten sonra tencerenin üzeri kapatılır ve kısık ateşte pişirilmeye bırakılır. 8. Pişen pilavdan bıldırcınlar servise hazırlanmak için çıkarılır ve pilava kakule, tarçın, zerdeçal ve yenibahardan oluşan baharat karışımı eklenir, karıştırılır ve sonrasında tabak servise hazır hale getirilip sunulur.
  • 92. Ballı Safranlı Patlıcanlı Pilav Malzemeler 200 gr pirinç 350 gr et suyu 5 gr safran 75 gr patlıcan 30 gr tereyağı 50 gr bal Tuz Karabiber
  • 93. 1. Pirinçler bir miktar ılık ve tuzlu suda bekletildikten sonra süzülür. 2. Safran ılık suda bekletilip aromasını bırakması sağlanır. 3. Patlıcanlar alacalı soyulduktan sonra az tuzlu suda kay-natılarak bir miktar pişirilir. 4. Pirinçler tereyağında kavrulur. Haşlanan patlıcanlar eklenir. 5. Safranın bekletildiği su, et suyu ve bal eklenerek kısık ateşte pişirilir. 6. Pişen pilavın üzeri bir bez ile örtülerek demlenmeye bırakılır ve sonrasında servis edilir.
  • 94. Midye Salması Malzemeler 250 gr kabuklu midye 200 gr pirinç 5 gr tarçın 5 gr yeni bahar 3 gr toz şeker 350 ml midye suyu Bir tutam deteotu (Süslemek için) 20 gr zeytinyağı Tuz
  • 95. 1. Midyeler suda açılana kadar pişirilir. Pişirilen midyeler süzülür, suyu ayrılır. 2. Diğer tarafta pirinçler zeytinyağında kavrulur ve üzerine ayrılan midye suyu eklenir; kısık ateşte pilav pişmeye bırakılır. 3. Pilav pişerken midyeler kabuklarından ayıklanır ve baharat karışımı ile hazır edilir. 4. Demlenen pilav servis edilir.
  • 96. Dar-ı Fülfüllü Piyazlı Pilav Malzemeler 200 gr pirinç 100 gr kuru fasulye 350 gr et suyu 50 gr soğan 30 gr maydanoz 20 gr sirke 90 gr dar-ı fülfül Tuz Defne yaprağı Karabiber
  • 97. 1. Fasulyeler karabiber ve defne yaprağı ile haşlanır, süzülür. 2. Pirinç et suyu ile pişirilir. 3. Pişen pilav dinlenmeye bırakılmadan önce dar-ı fülfül eklenir ve bir bez ile kapatılıp dinlenmeye bırakılır. 4. Maydanozlar ayıklanıp diri kalmaları için buzlu suya konur. 5. Kuru soğanlar piyazlık doğranıp acısının gitmesi için suya konur. 6. Sirke, tuz, karabiber ile soğan, maydanoz ve fasulye birleştirilip piyaz oluşturulur. Dinlenen dar-ı fülfüllü pilav ile piyaz karıştırılıp servis edilir.
  • 98. Kestaneli Kuru Üzümlü Pilav Malzemeler 230 gr pirinç 250 gr kestane (Kabuklu) 50 gr kırmızı kuru üzüm 120 gr kuru soğan 20 gr tereyağ 10 ml zeytinyağı 450 ml et suyu
  • 99. 1. Kestaneler suda haşlanır. 2. Pirinçler yıkanıp süzülür. 3. Kuru üzümler sıcak suda bekletilir. 4. Pişen kestanelerin kabukları soyulur.
  • 100. 5. Soğanlar kızışan zeytinyağı ve tereyağında kavrulur. Parça kestaneler ve pirinç eklenir. Son olarak bütün olan kestaneler ve kuru üzüm eklenip biraz kavrulur. 6. Sıcak et suyu karışama eklenir. Karabiber ve tuz ile tat-landırılır. Üstü kapatılır ve kısık ateşte ağır ağır pişirilir. 7. Pişirilen pilavın altı kapatılır. Üstüne bir bez konulup dinlenmeye bırakılır. Son olarak dinlenmiş pilav servis edilir.
  • 101. Buhara Pilavı Malzemeler 554 gr kuzu kuşbaşı et 300 gr pilavlık pirinç (Biz akçeltik pirinci kullandık.) 1 adet havuç Yarım kuru soğan 2 adet sivri biber Yarım demet maydanoz (Biz az miktarda kişniş kullandık.) 600 ml et suyu (Et suyumuz dana ilik ve kuzu kemikten yapıldı)
  • 102. 1. Kuşbaşı doğranan 554 gr kuzu et 1 litre suda haşlanır ve süzülür. 2. Pirinç yıkanır, ıslatılır ve süzülür. Süzülen kuşbaşı et kuzu yağında sotelenir. Tüm malzemeler kesilip hazırlanır. 3. En alta kuşbaşı et, soğan, ve kişniş sırası ile dizilir. Son-rasında sırasıyla biberler ve havuçlar dizilir. 4. En son piriç üste konulup 1/3 oranında et suyu eklenir ve kapağı kapatılıp kısık ateşte pişirilir. Servis tabağına tencere ters çevrilerek servis edilir.
  • 103. Değerlendirme: “Pilavlar” Faslı Gastronomika’da 3 ay kadar süren çalışmalar süresince Anadolu’da bulunan birçok tahıl ve bakliyat baz alınarak Anadolu’daki pilav teknikleri araştırıldı. Anadolu’da bu-lunan birçok tahıl ve bakliyat ile gerçekleştirilen seçilmiş reçeteler üzerinde çalışılarak, bu reçetelerin orijinallerine sadık kalınarak denenip hazırlandı. Bu çalışmalar süresince elde edilen bilgiler ışığında Gastronomika Mutfak Ekibi, pilav reçeteleri adına genel bir formül geliştirme ve bu formülü uygulamak adına çalışmalar da gerçekleştirdi; tahılların ıslatılma aşaması üzerine denemeler gerçekleştirildi. Buna göre, yüksek nişastalı pirinçlerin ve bütün bulgur çeşitlerinin ön ıslat-ma işlemi sırasında her 100 gr tahıl için, 10 gr Tuz ve 300 ml sıcak su kullanılarak ön ıslatma işleminin aynı zaman-da ön pişirme olarak da gerçekleştirilebileceği ve bu oran sayesinde ilk ıslatma işlemiyle tahıl içine tuz işleyerek son ürün olan pilavın tuz oranına pozitif yönde etki edilebi-leceğine karar verildi. Ancak aynı tekniğin düşük nişastalı pirinçler üzerinde pişirme sularının oranlarında denge-sizlik yaratabileceği göz önüne alınarak düşük nişastalı pirinçlerde uygulanmaması gerektiğine ulaşıldı.
  • 104. Tahılların ıslatılması ve kullanılan sıcak suyun en azından oda sıcaklığına ulaşmasının ardından, tahıllar bir süzgeç içine alınarak soğuk su ile temizlenmeli. Bu temizleme işlemi, ön ıslatma işlemi sırasında kullanılan tuzun fazla olan miktarından kurtulması ve aynı şekilde sıcak su ile ortaya çıkan nişastanın da temizlenmesini sağlayacaktır. Devamında süzgeç içinde temizlenen tahılların, süzgeç içinde bırakılarak kurumasının beklenmesi gerekmek-tedir. Bunun sebebi, bir sonraki işlem olan kavrulmanın öncesinde tahıllar üzerinde kalan su, tavaya konulması esnasında yağ ile etkileşime geçerek tahıla etki etme-si gecikecek ve aynı şekilde kullanılacak olan ısıtılmış tencere ya da diğer pişirme ünitelerinin sıcaklık dere-cesini düşürecektir. Bu düşüş, kavrulma işlemi sırasında tahılların direkt olarak sıcak yağ ile teması da etkileşime geçerek dış kısmının daha güçlü bir aromaya sahip ol-masını engelleyecektir. Bu sebeple, suyu süzülen pirinçler kurutulmalıdır. Tahıllar, pilav hazırlanması sırasında, kaynaklarda rastla-nan reçeteler doğrultusunda, ağırlıklı olarak tereyağı kul-lanılarak yüksek ateşte kavrulmasına rastlanmıştır. Ancak denize daha yakın yörelerde zeytinyağı ve aynı şekilde İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise hayvansal yağların tahılların kavrulmasında kullanıldığına rastlan-mıştır. Tahılların kavrulma süreleri ise değişkenlik göster-mektedir; öyle ki bulgurlar 2 dakika boyunca kav-rulabilirken, firik bulgurunun 5 dakika boyunca kavrul-ması gerekmektedir. Bu noktada izlenecek yol, kavrulma işlemi sırasında ortaya çıkan tahıl aromatiği kokularının
  • 105. takip edilerek aroma kokularının güçlendiği hissedildiği anda, su verme işlemine geçilmesi gerektiğidir. Pilav hazırlamalarında kullanılan et suyu, sebze suyu ya da çeşitli suların kaynaklarda bulunan birçok reçete göz önüne alınarak sadece kullanılan protein ürünlerinin kemiklerinden ve bazen soğandan oluştuğu görülmek-tedir. Bu durum, dünya mutfaklarında görülen et suyu hazırlama tekniklerinde rastlanabilecek ağırlıklı olarak kereviz, havuç ve pırasa gibi çeşitli sebzeler ile hazırlanan reçetelerin tam aksini göstermektedir. Bu durumla bera-ber hazırlanan et suları ağırlıklı olarak kullanılacak olan etlerin haşlanmasından elde edilmektedir. Burada dikkat çeken nokta ise, yöresel olarak hazırlanan et sularında kullanılan et kesimlerinin değişkenlik göstermesidir. Örneğin, Sivas’ta Alatlı Pilav hazırlığında et suyu, kuzu kol ya da bacak gibi kesimlerin “kuşbaşı” olarak tabir edilen küpler halinde kesilip içine çeşitli bütün baharat-ların eklenmesi ile kaynatılıp elde edilirken, Çorum’da İskilip Pilavı’nda kuzu kaburga kullanımına rastlanılır ve hazırlanan et suyu içine başka bir ürün eklenmediği görülmektedir. Tahılların kavrulmasının ardından hazırlanan et suyu, sebze suyu ya da su tahıllara eklenecektir. Burada önem-li nokta kullanılacak olan suyun sıcak olması yani en az 70-80 C civarında olması olacaktır. Bu durumun sebebi su ekleme işlemi sırasında kullanılacak suyun, tencerenin ya da kullanılan pişirme ünitesinin sıcaklık derecesini mini-mum seviyede düşmesinin amaçlanmasıdır. Bu düşüş,
  • 106. kavrulma sırasında kullanılan ateş gücü kullanılmaya devam edilmektedir. Su verilme işlemi sırasında, tuz ve aynı şekilde çeşitli baharatlar (örneğin karabiber, tarçın) tencere içine eklenerek tahıllar karıştırılıp suyun kay-naması beklenir. Suyun yüksek ateşte kaynadığı noktada ateş kısık ateşe alınır, tencere ya da kullanılan pişirme ünitesinin kapağı kapatılır ve bu şekilde, tahılın ihtiyacı olan süre dahilinde pişirilmeye devam edilir. Kısık ateş kullanılması ve kapağın kapatılmasındaki amaç, kul-lanılan suyun kaybedilmemesi ve tahılların tencerenin alt tarafında bulunan kısımlarının yanmaması, yani “dibinin tutması”nın engellenmesidir. Tahılların ihtiyacı olan sürede pişirilmesinin ardından, kullanılan pişirme ünitesi ateşten alınır. Bu noktada çeşitli reçeteler taze baharatların (örneğin, maydanoz, dereotu, nane vb.) pilav içine eklenip karıştırılmasını öngörmek-tedir. Buradaki amaç, pilavın demlenme işlemi süresince içerisinde bulunan ısının taze baharatların yağlarının tahılların içine işlemesinin, aynı zamanda da yanma-masının sağlanmasıdır. Ardından, pişirme üni-tesi üzerine nem emici özelliğe sahip mutfak havlusu veya benzeri gereçler konularak pilav içinde bulunan nemin ve buharın mutfak havlusu aracılığıyla pilavdan ayrılması sağlanır. Demlenme işlemi, tahılların kullanılan suyu tamamen emmesini ve tane görüntüsüne ulaşmasını sağlayacaktır. Demlenme işlemi süresi tahıllar arasında değişkenlik göstermektedir, ancak minimum 10 dakika olması gerekmektedir. Demlenme işlemi ardından pilav öngörüldüğü şekilde servis edilebilir.
  • 107. Gastronomika Mutfak ekibi, Pilavlar Faslı süresince kay-naklarda geçen teknik ve yöntemleri inceleyerek rapor-da bahsedilen genel tekniklere ulaşmıştır. Bu çıkarım, izlenen reçetelerin değişkenlik göstermelerine rağmen, kullanılan tahılların benzer reaksiyonlar göstermesi sayesinde ortaya çıkmıştır.